Yaşamaya çalışırsınız bir evi paylaşırsınız bir ömür yetmez gibi gelir, her gün yenilikler bekler sonra yavaş yavaş dumanlanır ortalık sis yaklaşır sonra bir bakmışsınız mumlar sönüyor bir bir karanlık çöküyor usul usul sinsice sessizlikle birlikte sanki anlaşmış gibi, bir veda eder aydınlık ve hoşgeldim der karanlık hınzırca,
Zamanla alışırsınız gözleriniz artık karanlıkta da seçer olur, sonra vakit geçirmeye başlarız, bir bakmışız arkadaş olmuş, sonra kanka (yeni nesil tabiriyle) ardından dost-um diye yapıştırır.
Ve sonra dosttan sevgili olmuşsunuzdur ya da sevgiliden dost..
Çıkmazı olmayan buhran burada başlıyor işte.
Aslında karanlık diye tasvir etmeye çalıştığım giriş kısmı birebir aydınlığı temsil ediyor ama nasılsa o aydınlık zamanla bizim gözümüzde karanlıklaşmaya başlamıyor mu zaten…
Hırs yaparız her şey güzel geçecek diye.
Ama o hırsta boğulmak kötülerin en kötüsü değil midir, ama o kadar farklı yaklaşır ki kötü gelmez gözüne ve dibi görmeye başladığı zaman hala çabalar hırs, en sonunda çaresizlik olur adı ve sürüncemeler başlar…
Tıkandım işte bak gitmiyor hiçbir şey, o kadar sıkıcı gidiyor ki..
Renk gelsin diye intihar etmeyi bile düşünür oldum, bildiğimiz intihar değil ama bu beynimde ki bazı bölgesel duygularımı öldürmek mesela.
Bak şimdi zorluyorum kendimi, geliyor hissediyorum bir damla gözyaşı, evet sonunda iniyor.
Başardım işte!
O tek bir damla göz yaşını indirdim yine..
Yine bindim arabaya gidiyorum sessiz sakin bir yer aramaya fonda sevdiğim müzikler eşliğinde.
Geldim sahile hem biraz deniz manzarası ve havasını almak için..
Ama ne mümkün orada bile huzur yok bana.
Polis arabası yaklaşıyor, yaklaştığı yetmezmiş gibi birde içeriye ışık tutuyor.
Gözüme gözüme sokuyor!
Besbelli kuşkulandı benden, sorgu sual yapmak için şimdide cama tıklıyor.
Buyurun memur bey;
-İyi geceler, n’apıyorsun burada?
-Sigara içiyorum ve müzik dinliyorum.
-Başka bir şey var mı?
-Var; ben, keyfim bir de kahyası, hayır tabiî ki ne olabilir ki?
-Cigara yok dimi?
-Yok memur bey ben cigara nedir bilirim ama kullanmam ben sigaracıyım.
-Tamam hadi burada bekleme yapma!
-Peki.
İşte huzurumu bozanlara karşı olan sabrım.
Oysa ki ben onlardan izin istememiştim ki…
Hem izin istemek benim tarzım değil!
SAYGILARIMLA…
12/12/2011 23:20 (Polis)
Kayıt Tarihi : 12.12.2011 23:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!