Kolay değildi.
Daha yeni yeni unutmaya başlamışken ilk hazzı, ikinci hazzı yaşamak ve başka birine aşk mahiyetinde bağlanmak. Belki de ilk hazzı unutturan da o idi. Fakat uzak tutmak istiyordu bütün güzellikleri, karanlıklarla dolu yaşantısından.
Karanlık dünyasına bir ışık doğmuştu aslında. Lâkin o ışığı da karartmaktan korkuyordu. Yasaklamıştı kendine sevmeyi ve sevilmeyi; kalbinin iniltileriyle uyanıyordu her sabah. Allah’ım bir heves olsun, yaz yağmurları gibi geçici olsun ona olan duygularım diye, geceleri dualar ediyordu ve onu görmemek için köşe bucak saklanıyordu. Nefret etmek istedi ondan, ona daha çok bağlanmamak için. Fakat onun melekler kadar temiz ve güzel yüzünü her gördüğünde santim santim küçülüyor eriyordu.
Nefesinin kesilmesi, dizlerinin titremesi ve o baş dönmeleri var ya heyecandan; o bunları istemiyordu. Sevmeyi hiç istemiyordu.
....................
................................
Oysa…Her defasında bir tek kelime bekledi ağzından, albenili bakışlarla. Beceremedi seni seviyorum demesini. Evcil acılarına ortak etmek istemedi hiç kimseyi.
Şehirden gidişi hala aklını kemiriyordu. 'Hakkını helal et' sözleriydi gözlerini dolduran. Gidişinin ardından hiç ağlamadı. Sadece sel olup aktı doğduğu topraklara. Ona insanları sevdiren kuzeyin kızını hep aradı çıkmaz sokaklarda. “Keşke” dedi “keşke”..............................Her neyse..............
'Şimdi düş dünyasında; Mavi Düşler Sokağında ona yazılıyor şiirler.
-Ben Köhne Liman Sen Yelkenli- bu dizeler onun eseri.'
Ben
Hazan bahçelerinin hüzün çiçeği,
Bir anlık sevinç,
Bir ömürlük kederdim.
Ben
Yalnızlıklar ülkesinde bilinmeyen bir yer,
Kimsenin kalmadığı
Hayalet bir şehirdim.
Sen rengi oldun hayatımın
Gelişinle farkına vardım mevsimlerin.
Yeşillerinle geldin,
Yeşili sevdirdin.
Yeşillerinle geldin,
Siyahi günlerden kalma acılara son verdin.
Ben köhne liman, sen yelkenliydin
Gelip bana demirledin.
Bağladın kendine,
Seni sevdirdin.
Sonra demir aldın,
Çekip gittin,
Söyle! “ kimdin, nereliydin? ”
Bir bilmeceydin çözemediğim.
Kuzeyden geldin,
Gökyüzünün
Yeryüzüyle birleştiği bir yere gittin.
Şimdi Aras’ ta akar gözyaşlarım.
Bilmediğim yerlerde
Senden bir iz ararım.
Kâh Fırat’ ta ıslanır,
Kâh Sahra’ da yanarım.
Sabahın alacası,
Akşamın kızıllığıdır yalnızlığım.
Karadeniz’ de taka,
Ege’ de yakamoz olurum;
Akdeniz’ de efkarı akşam,
Marmara’ da boğaz manzarası olurum
Ve Bakırköy' de bir deli olurum,
Seni sevmekten delirdiğimi söylerim herkese.
Alsancak’ ta boyoz yumurta olurum
Kekikli, taze, sıcak.
Gelip benden alasın diye.
Karşıyaka’ da midye olurum,
Kabuklarımı ayırıp yersin diye.
Yani anlayacağın
Her yer, her şey ve herkes olurum
Bir gün sana rastlamak ümidiyle.
Nihavent makamı şarkılar söylerim,
Münhasıran nâmeler yazarım sana.
bir adres bıraksaydın bana,
iliştirip beyaz bir güvercinin ayaklarına,
Sevgiden vecizeler yollardım sana.
Şimdi bir şiir olmuş yokluğun
Bir haber gönder bana.
Yemyeşil bakışlarının,
Esrarlı gözlerinin hatırına;
Aslı’ nın, Leyla’ nın, Şirin’ in aşkı hatırına
Bir yol göster,
Koşup geleyim sana.
Ölümle yaşam arasında
Bir çizgiyim.
Anlasana!
Varmadan yolun sonuna,
Ömür demirlemeden son limana;
Aç yelkenlerini, aş okyanusları
Yine yanaş kıyıma.
Ben
Yalnızlıklar ülkesinde bilinmeyen bir yer,
Kimsenin kalmadığı
Hayalet bir şehirdim.
Sen uğradın beni yok ettin.
'''Sevince başlar şiir. Sevdikçe çoğalır, acılarla olgunlaşır.''''
.........................................duygulu duygusuz/tekil dünyalı
Kayıt Tarihi : 13.2.2015 13:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.