Saçlarının kokusu
Büyük bir gürültü ile ve ağır ağır yaklaşan minibüsün az sonra bana sunacağı lütfü tahmin bile edemez iken gelip tam ikimizin ortasında duran minibüse doğru yöneliyoruz.
Buğday ellerini uzatıp kapının buz gibi soğuk demirinden tutarken sen, tam arkanda, rüya ile gerçeğin arasında, yakaza hali ile saçlarının kokusunu derince içime çekerken buluyorum kendimi.
Parfüm değil
Çiçek yada şeker kokusu değil.
Bambaşka bir şey bu.
Eğer cennete ait özel bir koku varsa ve bazı şanslı insanlar bu kokudan nasiplerini almışsa, hiç şüphem yok sen onlardan birisin.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta