elinde matrası
yürür piyade zaman
gecenin kirli saçlarına dolanır
sokağınsa kafası duman başı döner
rüyasız bir uykunun eğilip gözlerini
öper pencere
bulutlarda gizlidir benim aşkım
pamuk kadar yumuşak bal gibi tatlı
bilsem ki yağmur yakındır
ne güzel olurdu aşka
ıslanmak ah!
ki rüzgârlar tanır seni
gittiğin dağları dokunduğun çiçeğin kokusunu
bastığın toprağı yaslandığın
ağacın çeşnisini
bilirler
ve
yıllar ki
insafsız vicdansız
üzerime giydirir hasret elbisesini
hoyrat elleriyle yüzümü süpürür sahraya
kumral kumların sancısını döker kalbim yokluğa ah!
kaktüslerin işaret fişeğiydi dikenler batsa da elime
senin kadar acıtamazdı ki yüreğimi
haydi rüzgârlarla bir şarkı söyle
bulutlarla bir haber gönder haydi
yağmurlarla bir yıldız düşür haydi içime
ölümlü gözlerimden çekilsin ayrılığın
soğuk perdesi
tüm beklentilerim
odadan balkona balkondan avluya sarmaşık olsun
oh! şenlensin bahçem içinde ben içimde sen
ne güzel kokuyorsun sevgilim...
11042024
00:42
Kayıt Tarihi : 15.4.2024 00:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!