Ocakta yemek pişmeden önce
Havada kuşlar denizde balıklar ve karada çok ayaklılar pişerdi.
Hayat pişerdi.
Otlar yeşerirdi ot oburlar gövde büyürdü et omurlar atletik olurdu.
Hayat yatay akarken dikine insan türedi.
Gece yatar gündüz her yere iner ve çıkar oldu.
Ocağını kurdu ve hayatı her yere taşırdı.
Evde yemek dışarıda işle eşya pişirmeye başladı.
Ve kahvede pişti oynar.
Duygularını ifade eden insan şiir de pişirir mi?
Bir kalıp ocak ve bulduğu imgelerle bilgi bilim eder mi?
Ben ederim.
Her konuda bilgiyi kavrarım.
Avradımı dövmem.
Evrenin dünya kazanında nice âlemler kaynar.
Kâinatın kehanet buharında.
Ocakta soğan kavururken havada güvercin kanatmış.
Beyaz güvercin.
Karada beyaz tavşan işte koyunlar sarardı.
Karakeçi kızılkurtlar çevrende.
Boz ayı bozkırda kutuplarda kutup ayısı beyaz kaldı.
Sıcak pişirir soğuk bekletir.
Altı beyaz üstü pullu rengi su bozuk.
Balıklar, kemik pişirir.
Kabuklular taş öğütür sırtlarında evlerini inşa eder.
Ben dünyayı taşırım sırtımda kafamda evreni.
Pişti. İşti. Benzer iş alır farklı iş kalır.
Geçmiş aynılaştı ayna misali gelecek farklılaştı kristal misali.
Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 11.7.2024 11:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!