Dalda olgunlaşan elma,
Bin sabırla yanan üzüm
Bunca tadı neye borçlu,
Yanmaya mı, sevdaya mı?
Gün yanığı bir patlıcan
Zehir gibi acı biber
Bu tadı nasıl edinir?
Aşkı mı bilmezler; yoksa
Vefadan mı anlamazlar…
Patates veya pırasa
Tat vermezler çiğ hal ile
Ateş yakınca bedeni
Dağılır gider patates
Tat verir biraz da olsa
Dik başlı yeşil pırasa
İnsan denen mahlûkatın
Pişeni ne kadar olgun,
Gönül telleri ne kibar
Bir bakışta sarar seni
Marifeti yol gösterir
Şefkat ile seni sarar…
İnsan denen mahlûkatın
Pişmeyeni ne de yaman
Canını yaralar üzülmez,
Gönlünü yıkar gocunmaz
Her yaptığı hamdır, tatsız…
En nihayet o da pişer,
Kemiği etini iter
Ama eksiği tam olur
Merhamete de boğulur.
Dalında pişmeyen canın
Hali ne de yaman olur…
Kayıt Tarihi : 6.2.2008 00:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!