Ardından bir şehir bile ağlayacak,
Bu koskoca şehir çocuk misali hıçkırıklara boğulacak..
Ve sen hep gitmelere tutsak yaşayacaksın,
Ne kadar yaşanırsa..
Yaşlanacak,
İçindeki gözler dahi yaşlanacak..
Dev gibi ulema şehir ayaklarına kapanacak belki
Ama sen hep merak edeceksin, kalsam n'olurdu? diye..
Ve meraktan öleceksin
Tabii onuda becerebilirsen..
Özleyeceksin..
Günün birinde mutlaka özleyeceksin.
Bir koku sızlatacak yüreğini,
Bir kelime yakacak bağrını,
Dönmeyi arzulayacaksın sersefil..
Hiç bir umut fayda etmeyecek sana
Ne kadar dua ve amin varsa o kadar bekleyeceksin..
Ne kadar zaman yeterse..
Kanayacak!
Kabuk tutmuş her yara yeniden..
Ve yâra giden yeni yollar arayacak bu şehir..
Yağan her yağmur hatırlatacak beraber ıslanmayı,
İliklerinde bir soğukluk hissedeceksin..
Sabah açan çiçekler aynı günün akşamı solacak
Ama 'O' başka bir şehrin kapılarında olacak.
Susacaksın,
Ölüm gibi sükut giyineceksin
Çocukluğunu saklayacaksın yüreğinin kara deliğine,
Tıp literatürüne geçecek acizliğin..
En ölümcül hastalıklara tutulacaksın..
Ama Azrail sana yüz vermeyecek..
Hakkım kalacak bedeninde, teninde, gözlerinde..
Bütün büyüler bozulacak..
Bütün kahramanlar ölecek..
Sen beni dileneceksin Tanrı'dan!
Ne kadar duyarsa seni..
O kadar çırpınacaksın sudan çıkmış balık misali..
Kayıt Tarihi : 19.2.2011 20:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!