Ne kadar ağır sözler vermiş, ne manalı şarkılar dinlemişim
diyorum şimdi,
Sahiden, yasaksız şiirler yazmış, ölüm yokmuş gibi ağlamışım,
biliyorum.
Ne kadar hanımeli varmış o sokakta, kaç çeşit çiçek varmış,
Ve biz ne kadar az kıymet vermişiz hayata, ne kadar az yaşamış,
Pişman olmak başka dava şimdi, geçmişi öldürmek istiyorum baba.
Geçmişi boğazlayarak, geçmişi dilim dilim doğrayarak, geçmişi
aynen geçmişteki gibi acımasız olarak, onun kanını damla damla
akıtarak öldürmek istiyorum.
Dün bir kediye selam verdim ve ölü bir çiçeğe su vermekten
vazgeçtim.
Dün geçmişi anımsayıp, kendimizi ne kadar kirlettiğimizi fark ettim.
Dün ben temiz kalamayan son yanımı da feda ettim. Yani son
fedakârlığı da bu vesileyle heba ettim.
Meğer, hatıralara saldıran arkadaşım ne kadar da haklıymış.
Hatıraları yok etmek, yasaklı ve bir o kadar güzel bir şarkıymış.
Ben öyle şarkılar dinleyemem ama hakkını da vermek lazım.
Arkadaşlarım beni sevmekten vazgeçmekte, o kadınlar var ya
baba, aslında beni görmezden gelmekte haklıymış.
Hepsi bu kadar.
Hayat, aslı’nda, hayat sandığımız şeyden çok daha farklıymış.
Kayıt Tarihi : 17.1.2025 21:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!