teferruattır aşkın artıkları
içimizde derin bir yara
sayfaları koparıp yırtıp attıkları
tül perde gibi uçuşurken
rüzgara yenik düşer çaresiz
zaman, değirmen gibi öğütürken
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim