Kör olsaydım keşke,
kalbimin böyle yanacağını bilseydim
ışığa değil, karanlığa yürürdüm.
Görmek bazen bir lütuf değildir;
insanı en çok gördükleri yaralar
göremediklerinden değil.
Derin bir boşluk gibi şimdi içim…
Bir zamanlar adınla çiçek açan yüreğim
şimdi suskun bir mezar taşı,
seninle başlayan her umut
küle dönmüş bir yaprak gibi savruluyor.
Bu günleri görmeseydim,
diyorum her nefeste…
Keşke zaman beni alıp
senin olmadığın bir bahara bıraksaydı.
Keşke kalbime dokunan o an
hiç yaşanmasaydı,
keşke bir gülüşün için
ömrümü oyup vermeseydim.
Sevda dedikleri
kaderin görünmez bir oyunu mu,
yoksa insanın kendi kendine kurduğu
tatlı bir tuzak mı bilmiyorum.
Ama bildiğim tek şey
seninle başlayan her şeyin
sensiz daha çok acıttığı…
Bir gün sevilir sanır insan,
bir gün anlaşılır, sarılır,
bir gün kalbi yuva bulur…
Meğer bazı yollar
daha başından yıkıma yazılmış,
bazı hikâyeler
daha yazılırken bitmiş.
Şimdi pişmanlığım
bir dağ gibi omuzlarımda;
sesini duymak istesem
suskunluğun çarpıyor yüzüme,
gözlerini hatırlamak istesem
kalbim küçücük bir çocuk gibi
köşeye sinip ağlıyor.
Sevmişim…
hem de en saf yerimle,
en bilmez hâlimle,
en gözü kara yanımla.
Sevmişim ama
yanlış zamanın doğru acısına denk gelmişim.
Yine de söylemeliyim:
Seni sevmek suç değildi,
ama bedeli
ömür kadar ağırmış.
Ve işte bu şiirin sonunda
pişmanlığın gölgesi,
sevdanın külleri içimdeyken
kalbimin en derin yerinden
bir imza yükseliyor…
Bu sözleri yakan,
bu sevdayı taşıyan,
bu pişmanlığı yazıya döken
Kul Ortak’tır.
KUL ORTAK
Baki OrtakKayıt Tarihi : 6.12.2025 13:37:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!