Pişmanlığı Olma Aşkın

Pişmanlığı Olma Aşkın

Dilek Karagüzel Pıtırcık

Ayrılık değil,yokluğu hiç değil canımı yakan.
Boğazımda yumruk gibi kalan yutsam yutulmayan,tükürsem cıkmayan,içimi dilim dilim jilet kesiği gibi doğrayan, sevdan hiç değildi ,küçücük, içselimdeki dünyamı yerle yeksan eden.
Yarım asır sonra aşka uyandığım,kadınım,
günesim,balım.cennetim,
taptığım,Allah'ım dediğin, inanmışlığımın,yılın trajedisine ödül alacak kadar başarılı bir oyuna imza atması canım dediğinin.Sadece ikimizin bildiği,aşkın iki kalpte başladığını sanarken ben kalbin biri aşk oyununun baş rolündeymiş ve alkışlayanı, kaybedeni ben, lakin ustaca hem mağduru hem esas oğlanı oynayan ,çok seven,ama sözde terkedilen,takdir edilmeyen alkışları toplayan sen..!
Kaç kez uyandın aşka?Kaç kalbe girip katili oldun masum duyguların,kaç kadın, senin yüzünden yitirdi sevgiye olan inancını.Psikolejik baskılarınla,haketmediği halde yalan yanlış kelime oyunlarınla, manipülasyonlarınla,
kaç kadının yaktın canını.Maskenle önce ayaklarını yerden kesip,bulutlara çıkarttın,sonra acımadan yere bırakıp cakılışını izledin, kutladın, gurur duyarak taçlandırdın zaferini ve bundan zevk aldın .Seni doğuranın da bir kadın olduğunu söyleyip,kadını yere göğe sığdıramadın.
Kadının değerli olduğunu şarkılarında,şiirlerinde dolayıp diline aşkım,
mabedim dediğin insanı yerin dibine soktun zehirli söylemlerinle, şeytanın gölgesi oldun yeryüzünde kadının peşinde. Kaç kadının yatağına girip,lokmanı paylaşıp,aynı sofrada kadeh kaldırıp,sinsice derdini,zaafını,hatasını,günahını öğrenip sana güvenmişliğinden,sığınmışlığından vurdun,sonra da mağduru oynadın zekice.Kaç kadının gülüşlerini soldurdun, sana emanet ettiği çocuk kalbini kırdın,üstüne basıp geçtin,için acımadan sinsice.Kaç kadın (kendine saplanan okları kendi elleriyle sana teslim etti bir daha canımı acıtamasınlar diye,sen hedef tahtasına yatırıp elin bile titremeden sapladın kadınım dediğinin yüreğine.
Söylesene kaç kadının aşka ,sana sevgiye inanmışlığını,
masumiyetini,
gururunu,
onurunu,çocukça duygularla sana bağlanışını,beklentisiz duygularla seni sarıp,sarmalayışını gözünü gönlünü sadece sana açıp;etrafiına kepenk indirisini ,poker masası sanıp aşkı,cezalandırdın blöflerinle... Tebrik ederim oscarlık oyuncular sizleri.Bugün o kadınlar daha güçlü,daha uyanık.daha kendinden emin.Kaybettikleri de oldu elbet.Sevgiye,aşka,iyi niyete inançları ağır yaralandı,lakin biliyorlar ,ki ;gözünden tanıyorlar artık güvenilmeyecek adamları ve en çok kendi zekasına,kendine güveniyor bugün o kadınlar.
Artık o kadınlar hasta ruh ile sağlam ruhu
bağlılıkla bağımlılığı,gerçek duygu ile
maskelenmiş,şisirilmiş duyguyu ayırt edebiliyorlar.Sadece kendi istediği içindi sana yenilmişliği.Kapkara yürek yaralarını,gökkusağı renkleriyle boyayıp,istediği resmi çizebildiklerini,siz olmasanızda,kendini kadın gibi hissettiğini, kadınlığın dişilikten ibaret olmadığını hissettirebilen adama da duvarlarını kendi isteği ile yıkabildiklerini görün..!
Ve siz kadına kadınım diyebilmeniz için önce adam olmanız,gecmişinize ve geleceğe dair kadında soru işareti bırakmamanız ve yüreğinizin tümünü cesurca açmanız gerektiğini bilin.
Gecmişinde önemlidir bir kadın için.Seni sorgulamak,
yargılamak adına değildir bu.Hataları görebilmek,o yanlıslara birlikte düşmenizi önlemek ve dürüstlüğündür öğrenilmek istenenKadının kalbini kazanmak güvenilmekten geçer..Seni önemseyen,seven kadın bilmek ister geçmişini de,geleceğe dair hayallerini de.
Beyaz atlı prens ya da kahraman beklemez özgüveni tam kendini seven,her bir işini kendi halledebilen güçlü kadınlar.Onlar onuruna,gururuna,
karakterine saygı duyulmasını,sevilmeyi,
değerli hissettirilmeyi bekler,kadınına, kadınım diyen adamda ;
sevdiceğim,mutluluğum dediği adamında .
Yani bayım adam olacaksın,yürekli olacaksın,kadının umudunu,güvenini bitirmeyeceksin,
yokluğuna alıştırmayacaksın,
saçlarını kestirtmeyeceksin,
yaşadığını,yasattığını,
gecmişini inkar etmeyeceksin ki kadın sana güvenebillsin,sırtını dönebilsin,yaslandığında ikinizin de yıkılmayacağını bilsin.Mutluluğunu;şımartılmanın hazzını,gözbebeklerinin ışıltısını bedeninden ruhundan taşan içiiçine sığmaz hallerinden anlayacaksın ve sana da bulaştıracak tüm aşkın hallerini.Sevdiğini,sevildiğini iliklerine kadar her hücresinde hissettireceksin Pişmanlığı değil,keşkesi olacaksın "yıllar önce neredeydin" ile ;" iyikisi"olacaksın verdiğin huzur ve güvenle.
Güçlü kadınlar güzel sevmeyi bilen deli kadınlardır.Güzel sevmeyi bilen kadınlar en ufak kavgada savaş açmazlar,savaş alanından kaçmazlar.Hem sabırlı ,hem sabırsız,hem çok konuşur,hem çok susarlar.Her daim şefkatli, merhametli olan,seni çok seven kadın acımasız biri olacaktır seni görmezden geldiğinde.Ama asla intikam duygusu barındırmayacaktır yüreğinde. Bitirdinse kendini onun gözünde,kalbinde güzel giderler, güzel sevdikleri gibi.Vedaları yoktur,gürültülü gitmezler,susarak giderler.Önce yarayı,sonra yarayı açanı silerler.iyileşip,daha güçlü kalkarlar ayağa.Ve onlara yokluğun koymaz,aşksızlık acıtmaz,hatta sana ve geçen günlere özlem duymaz.Sadece iyi niyetinden vurulmuşlukları,
sevgiye,aşka lâyık olmayan birine,gözünü,gönlünü açmış olmalarıdır ,canlarını yakan.Koklayarak öptüğü heyecanla koştuğu içi titreyerek dokunduğu sen değilsin artık bir yabancı Sakat atları vururlar acı çekmesinler diye,kadında,kurşunu sıkar ondaki ,seni öldürmek için kendi yüreğine.
Ve çoğu güçlü kadın,deli kadındır. Zekidir , seviyormuş gibi yaptığının da farkındadır aslında, ama canım dediyse bir kere can olmuştur kendinden çok sana ve farkındadır baştan beri kandırılmışlığınında.
Şans vermiştir,vermek istemiştir,dua ederek sabırla gecelerce. İnanmak istemiştir sadece.
Vazgeçtiği yer artık umudunun bittiği,önceden sana yanardağ olan yüreğin hayalkırıklarıyla buz dağına çevrildiği andır.Artık o yürekte, senden kalan resimde, senin varlığının etkisi eksilmiştir gitgide.Biten bir kabus,anestezi etkisinden uyanmak,sarhoşluğun verdiği,baş dönmesinden kurtulmak gibi bir histir iyileşme sürecinde.O yüzden de sensizlik acı vermez minik gövdesinde.
Senden hatıra kalan daha çok, söylediğin yalanlar yüreğine düşürdüğün dinmeyecek sızı,acılarından eğlenceli senaryolar yazıp,oynamandır yüreğinde.
Nefesim derken nefessiz bırakman aşkı olduğunu sanarken azrali olman, kirpiğine nem yüreğine gam düşmesin diye diye gözlerinin içine baka baka canını okuman,kendi ellerinle ağzına bir parmak bal sürüp darağacına çıkartman ve idam sehpasına tekmeyi senin vurmandır kadını senden soğutan.Ruh ikizim dediğinin ruh öküzü olduğunu göstermen,gülümsemelerini çalman,çocuk kalbini küstürmen çiçeğim derken kurusun diye dibine kaynar suları dökmendir kadının sana olan duygularını öldüren. Sahi ne güzel seven pardon ne güzel aşk oyunu oynayan aktörlersiniz.?Didem Mamak ta sormuştu"Siz aşktan ne anlarsınız bayım?"Cevabı yok bu sorunun sizin gibiler nezdinde.Cevapsız sorular sizdeyken cevabını bildiği sorularda vardır kadının kalbini yakıp kül eden Aşk maskesiz balodur maskeliler giremez ve tek kişilik değildir ama üç kişi de dans edilemez Yaz bunu bir kenara.Unutma..!