Pirim Ateşler İçinde Şiiri - Ali Özenç Ç ...

Ali Özenç Çağlar
78

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Pirim Ateşler İçinde

I
Doğa, önce kendini yarattı
sonra beni. Önce güneş ışıdı güne
yüreğimi damıttı sonra da.
Ve ben doğdum, insan doğdu.
Ay doğdu. Geceye yıldız düştü
yıldızlar düştü, ışıdı karanlıklar.
Sular aktı. Dereler, çaylar, pınarlar aktı
deniz oldu, derya oldu. Denizde balıklar oldu
engini saran yosunlara kanat vurup çoğaldılar.
Ak gerdanlı Yunus oldu. Behrengi'nin Küçük Kara balığı
yoktu o zamanlar.

Suyun vurduğu toprak kabardı yağmurla
tohum kabardı. Gün ışıdı yeniden, gün ısıdı
tohum çatladı, tohumlar çatladı.
Hanımeli, gelincikler, mor menekşe
mavi sümbül, salkımsöğüt, ulu çınar
uçuç böcek, kelebekler, kertenkele, balarısı.
Çiçek çiçek dolandılar; börtü böcek hayat buldu.
Doğa yeri nakışladı, rüzgâr ile esişledi.
Kanat vuran kuşlar oldu, ilkyazları ötüşledi.
Arpa, buğday, yulaf, çavdar, ekilende ekinledi
bereketi canlı özün.

Önce ses, sonra söz oluştu
ısıyan yüreğe düştü. Sevilendi varlığımız.
Sevgi insana dönüştü. Arzu ile Kamber için
Şirin için dağ yarıldı, Ferhat gürzüye dönüştü
sevgi gürzüye dönüştü, sevgi türküye dönüştü.
Öykülendi güzellikler; ululandı varlığımız
insan erdeme dönüştü. Düşmanlığı düşlemeden
tapınmadan tepinmeden, kanı, kini hiçleyerek
güzelliklerle örüştü.

Ne kadın ne erkek vardı
ne zalim ne zulüm vardı
ne kayıran, ne buyuran
bencileyin insan vardı.
Ne edep ne edepsizlik
ne günah ne günahsızlık
ne kural ne kuralsızlık
ne çok toklar ne de açlık
bölüşen insanlık vardı
örüşen insanlık vardı.
Varlığımız doğa idi
yücelen insanlık vardı.

Av avladık, kuş kuşladık.
Sürdük, toprağı işledik.
Arpa buğday, yulaf çavdar
tahıl ektik ambarladık.
Karıncaydı örneğimiz
yaz çalıştık, güz kışladık.
Boğayı dize getirdik
geyiği düze getirdik
koyunu size getirdik
sağdık sütün mayaladık
öğünmedik hiçbir zaman.
Düşman değil dost yarattık
döğünmedik hiçbir zaman
sevdik, sevgiyi çoğalttık.
Sayrılandık kimi zaman
döndük doğaya sığındık.

Ne hütbemiz, ne putumuz
ne İsa'mız, ne Musa'mız
var etmedik hiç bir zaman.
Ne ateşe, ne güneşe
tapınmadık hiçbir zaman
insan idi ereğimiz
yozlaşmadık hiçbir zaman.
Çağı çağlara bağladık
ördük ağlara bağladık
doğdu belendi bebemiz
özsüzü öze bağladık
çözülmedik hiçbir zaman
ululandı erincimiz.

II
Günahları
sevapları
yoktu
sizler yarattınız.
Çürüyen yüreğinizle
kampları siz yarattınız.
Varolan sevgiye karşın
Tanrı'yı siz yarattınız.
Beş vakit elpençe divan
kıbleyi siz yarattınız
'kâfir' ile 'düşman'lığı
yok iken siz yarattınız.
Savaşları, kıyımları
cihad edip insanlığa
kirlileşen sakal ile
yobazlığı yarattınız.
İnsan iken varlığınız
sayrılı ite dönüştü.
Sürüngenleri geçtiniz
Tanrınızı siz seçtiniz
Tanrı caniye dönüştü.
Madımak'da çiçeklenen
sevgiydi ateş içinde
Pir Sultan ateş içinde
Pirim ateşler içinde
yakmak için siz seçtiniz
Sivas ateşler içinde
Tanrıya inanmıyorum
Tanrı katile dönüştü.
Özsüz varlığa dönüştü.
Türküleşen sözcüklerim
anda isyana dönüştü
yaralandı erdemlerim.

Kasım / 95

Ali Özenç Çağlar
Kayıt Tarihi : 24.3.2008 14:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Özenç Çağlar