Ne zaman ufka baksam şu Enez Kalesi’nden
Gözlerim zıpkın gibi fırlar hemen yerinden
Demir atar o ufuk çizgisinin üstüne
Birini bekler gibi Adalar Denizi’nden.
*
Uzun sürmez, az sonra beklediklerim gelir
Ufkun ötelerinde karartılar belirir
Bunlar çelik bilekli leventleri taşıyan
Koca Piri Reis’in yorgun gemileridir!
*
Kimbilir bu gemiler ne koylar görmüşlerdir
Kaç korsan gemisini sulara gömmüşlerdir.
Siyah -beyaz kanatlı dalgalar arasında
Kimbilir kaç yüz kere ölümden dönmüşlerdir
*
Tayfalar ne dualar etmişlerdir Allah'a
Görünsün diye artık ufuklarda bir kara
0 ufuk çizgisine bakarak, kara kara
Kimbilir ne beddua ettiler bahtlarına
*
Belki de çılgın rüzgar yelkenleri devirdi
Şiddetli dallgalardan gemileri delindi
Mavi sema altında martılar görününce
Forsalar, leventlerle hep birlikte sevindi
*
Şimdi ufkun üstünde beliren bu gölgeler
Bana doğru geldikçe yavaş yavaş büyürler
Kanatları yelkenden bir masal kuşu gibi
Köpüklü dalgalarla sanki alay ederler
*
Yaklaştıkça ırayan çizginin ötesinde
Birbirini sırtlayan dalgaların üstünde
Rüzgara kucak açmış beyaz yelkenleriyle
Kadırgalar, mavnalar, kalyonlar belirirler
*
Lâv fışkıran dağları andırırken her biri
Yıldızların altında ne mahsun görünürler
Bir türbe kapısında titreyen mumlar gibi
Baştardanın ucunda ışıldarken üç fener
*
İşte püskürdü biri, mavi sular iniler
Donanma, geldiğini böyle mi belli eder?
Yemyeşil gözetleme direğinin üstünde
Kıyıları tararken uzun siyah dürbünler
*
Ahh, gönlümde yol alan tarih olmuş gemiler!
Kadırgalar, mavnalar, baştardalar, gökeler
Geldikleri yerlerden bin selam taşır gibi
Suları yara yara bana doğru gelirler
*
Şu anda Semadirek önlerine geldiler
Birkaç sandal indirdi mavi suya leventler
Cânı kucaklamaya hazır bir cânan gibi
Çift limanlı Enez’in bağrına yöneldiler.
*
Yelkenlerin üstünde uçuşurken martılar
Suya demir atmadı öndeki baştardalar
Belli, “alarga” çekmiş büyük kaptanı derya
Enez'e uğramadan yol alıyor kalyonlar
*
Yelkenleri okşarken imbat kokulu yeller
Gelibolu'ya doğru birlikte ilerlerler
Acelesi var gibi koca Piri Reis’in.
Bakarım da forsalar hızlı kürek çekerler
*
Acaba bu seferden kaç gaziyle döndüler
Kaç leventi bu ıssız maviliğe gömdüler
Görenin iştahını kabartan haşmetiyle
Sandıklarda parlarken görkemli hazineler
*
Ama benim gönlümde en değerli hazine
Ne çılgın dalgaları aşıp gelen gemiler
Ne baştarda ucunda yanıp sönen üç fener
Ne de ambar dolusu değerli hediyeler
*
Bu büyük amiralin kamarasını gören
İçinde, gittikleri kıyıları gösteren
Koca Piri Reis’in gece gündüz çizdiği
Harita taslakları bulunan siyah defter!
*
Bu kaleden bakınca niye böyleyim, bilmem.
Eski rüzgarlar eser gönlümde istemeden
0 uzak diyarları keşfe çıkan ben miyim
Yoksa bu taş kaleye ilk çıkan levent miyim ?
*
Sonra alıp gönlümü bu ufuk çizgisinden
Sola doğru bakarım bulunduğum kaleden
Bir kadırga görürüm denizin ortasında
Marmara’yla Ege’yi ayırmış birbirinden!
*
Bu kadırga bambaşka gördüğüm gemilerden
Yelkenleri ne atlas; ne halat, ibrişimden
Demir atmışçasına hiç gitmiyor yerinden!
Mehmet’in ondan memnun,
.………........…...0 memnun Mehmet’imden
*
Şehitler Abidesi, gözetleme direği !
Gemi mürettebatı, yüce Türk Milleti’nden
Al renkli tepelerin boyası Mehmet’imden
“Kınalı Kuzular’ım!” bakıyor her birinden
*
Gözlerim tepelerin üstünde gezinirken
Ufuktaki manzara silinir gözlerimden
Anafarta, Conkbayır, Kanlısırt,Kemalyeri
İki yüz elli bin destan okurum birden!
*
Yıl 1915’tir; mevsimler taze bahar
Saros açıklarında bekliyor demir dağlar
Bakıyor tepelere en hain bakışlarla
Can almaya susamış çelikten canavarlar!
*
Bu emperyal gemiler ne ister bizden, bilmem
Dağlar, bayırlar, kırlar henüz çiçek açmışken
Conkbayır, Kocaçimen …bir anda bir cehennem
Deccallar gelmiş gibi dünyanın her yerinden
Metreye, beş bin mermi yağıyor gemilerden
*.
Vatan için, canını vermeyi bilen Mehmet
Vatan nasıl korunur, gösteriyor gönülden
Mavi sema altında mermiler raks ediyor
Demir dağlar eriyor bu sularda yeniden!
*
Derim ki şimdi görev; unutmamak atanı
En yükseğe dikmeli, kan renkli bayrağımı
Kazıyıp tam Boğaz’a Mehmetçik’in adını;
“Çanakkale geçilmez! “Geçilemez! "yazmalı.
*
Ey gidi yarımada! .....Ey gidi kadırgalar!
Bir yanda siz varsınız, bir yandan Meriç akar
Dünyanın yakutları paramparça olmuş ta
Toz zerresi halinde bu sularda parıldar.
*.
Benim için şu Enez, ne efsunlu bir diyar
Bir yanı tarih kokar, bir yanda deniz- kum var
Yaşanmış yaşanacak ne varsa bu dünyada
Sanki hepsi birlikte Enez'de toplanmışlar…
………………*****…………
Kayıt Tarihi : 16.3.2009 00:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
16.03.2009 Not:27.nisan.2019 tarihinde Keşan/Medya Ga- zetesi'nde yayımlanmıştır. Not: Ege Denizi'nin kuzey kıylarında Saros Körfezi'- nin başlangıç yerinde bulunan Enez'de; güneş, deniz ve kum gibi güzelliklerin yanı sıra, tarihi güzelliklerin de bulunduğunu göstermek amacıyla yazılmıştır.......... 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94.yıl dönümü kutlu olsun.ve 25.04.2015..Çanakkale Zaferi'nin 100.yılı kutlu olsun!

İşte yurt sevgisi,işte benim öğretmenim.Harika bir çalışma,kutluyor sevgiler gönderiyorum...
TÜM YORUMLAR (1)