Yıllarca çalışmış, çabalamış, başını sokabileceği, eşi ve çocukları ile güzel bir hayat yaşama haylini kurduğu eve ulaşmasına az bir zaman kalmıştı. İki yıl önce evini yapacağı arsayı satın almış ve yeniden para biriktirmeye başlamıştı. Para biriktirebilmek için masraflarını kısmış hatta günde iki paket içtiği sigarayı bile bırakmıştı. Normal işinin dışında ek işler de yapıyor, sıcacık evine bir an önce kavuşmak istiyordu.
Ev yapmak için yeterli miktarda parası olunca işe koyuldu. Evinin inşaat malzemelerini büyük bir titizlikle seçiyor, arsasına taşıyor, ustalara talimatlar veriyordu. Çok heyecanlı ve çok sevinçliydi. Arada bir eşini ve çocuklarını da inşaat alanına getiriyor, bu mutluluğu birlikte paylaşıyorlardı. Mutfağı şöyle olsun, balkonu geniş, bahçede küçük bir kümes olsun gibi eşinin isteklerini, aklının bir köşesine not ediyordu.
Günler geçiyor, evin inşaatı gittikçe yükseliyordu. Müsait olduğu zamanlarda kendisi de inşaatta çalışıyor, ustalara ve işçilere yardım ediyordu.
Eşi ve çocukları ile sık sık evin durumu ile ilgili konuşuyor, yarına dair güzel hayaller kuruyorlardı. Hayalleri gerçekleşmek üzereydi. Güzel müstakil bahçeli bir ev, bahçesinde kümesi, meyve ağaçları, küçük bir bostan, bostandan toplanılacak soğanlar, domatesler, salatalıklar…
Sabahları bahçede semaver yakılacak, kümesten taze yumurtalar toplanacak, bostandan kıtır sebzeler kahvaltı sofrasına gelecekti.
Evin inşaatı bitmiş, eve taşınma işlemleri başlamıştı. Yıllarca çalışmanın, para biriktirmenin karşılığını görmüşlerdi. Yorulmuşlardı ama herkes mutluydu.
Kendi evlerindeydiler. Tüm aile bireyleri tek yürek olmuş, evin eksiklerini beraber tamamlıyorlardı. Bahçe duvarı yapmak için paraları yetmemişti. Onu da ilk fırsatta yapacaklardı. Kendilerine ait ve kendi gönüllerince yaptıkları evde ilk kış mevsimini geçirmişlerdi.
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta