Ne güzel şey hatırlamak seni;
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni;
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Devamını Oku
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Piraye'ye yazdığı mektubunu şöyle sonlandırıyor Nâzım:
"Senin bana nasip olman, şahsi hayatımın en değer biçilmez talihidir."
kelimenin tam anlamı ile mükemmel
Unuttum dediklerim,aslında hiç aklımdan çıkaramadıklarımdır...listem bende gizli...
Şiiri okuyunca adımı Piraye Yaptım şimdi😀😀
Güne Düşen şiir ne güzeldi...teşekkürler kurula...ey şair,nurlar içinde uyu..bol olsun sana Layık görülmeyen toprağın..
Anımsayınca yüzünü aydınlanır gecem
Saçların tel tel şiirimdeki hecem... üstada rahmet kurula teşekkürler
soz konusu nazimsa
ne kucumse ne azimsa..
harkulade dizeler tattim.. yureke saglik.. mutesekkirim..
piraye için
ne güzel şey okuyabilmek bu şiiri, duyguları paylaşmak...
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
sevdiğnin ikinci insan gibi olması içinde..ender görülen bir sevdadır..ne de güzel anlatmış Büyük Şair....bir şiiri de benden
KADINIM BREST'E KADAR
Kadınım Brest'e kadar benimle geldi,
indi tirenden peronda kaldı,
ufaldı, ufaldı, ufaldı,
uçsuz bucaksız mavilikte buğday tanesi oldu,
sonra raylardan başka şey göremedim.
Sonra, Leh toprağından seslendi karşılık veremedim.
'Nerdesin gülüm, nerdesin?' diye soramadım,
'Yanıma gel!' dedi, yanına varamadım,
hiç durmayacakmış gibi gidiyordu tiren,
boğuluyordum kederden.
Sonra, kumlu toprakta kar parçaları çürüyordu,
sonra, birden anladım ki, kadınım beni görüyordu,
'Beni unuttun mu, beni unuttun mu?' diye soruyordu,
baharsa çamurlu çıplak ayaklarıyla gökyüzünde yürüyordu.
Sonra, yıldızlar inip kondu telgıraf tellerine,
karanlıksa yağmur gibi çarpıyordu tirene,
kadınım telgıraf direklerinin altında duruyordu,
koynumdaymış gibi de yüreği küt küt vuruyordu,
direkler gelip geçiyordu o kımıldanmıyordu yerinden,
hiç durmayacakmış gibi gidiyordu tiren
boğuluyordum kederden.
Sonra birden anladım ki, yıllardır, ama uzun yıllardır bu tirende yaşıyorum.
- ama, bunu nasıl, neden anladığıma hâlâ şaşıyorum -
ve hep aynı büyük, aynı umutlu türküyü söyleyerek
sevdiğim şehirlerle sevdiğim kadınlardan boyuna uzaklaşıyorum
ve hasretlerini etimin içinde işleyen bir yara gibi taşıyorum
ve bir yerlere yaklaşıyorum, bir yerlere yaklaşıyorum. Mart 1960, Akdeniz
Bir kadın için yazılmış en güzel şiirlerden biri...
Her kadın biraz Piraye her erkek biraz Nazım galiba.Ya da o bizi yazıyor, hayatlarımıza okunuyor bir şekilde
Bazı insanları kalbin o kadar büyük oluyorki bir sevda bitmeden hatta hiç azalmadan diğerine geçebiliyor.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta