dağdan kütür kütür hezen indirir
indirir de ateşlerde yandırır
her evin devleğin öküz döndürür
irençberler hoşça tutun öküzü
öküzün damını alçacık yapın
yaş koman altına kuruluk sepin
koşumdan koşuma gözlerin öpün
irençberler hoşça tutun öküzü
abdal pir sultan'ım kaynar coşunca
tekne hamur kalmaz ekmek pişince
adem at öküzün çifte koşunca
irençberler hoşça tutun öküzü.
Halk şiirimiz halkın yaşayışı, kaygıları ve coşkularını her dönemde birinci elden dile getirmiştir. Pir Sultan Abdal’ın yalın bir dil ve özgün anlatımı birleştirdiği deyişlerini;
- Hz Muhammet, Hz Ali, Hasan ve Hüseyin sevgisini dile getirenler,
- Alevi geleneğini, duyuş ve düşünüşünü anlatanlar,
- Din dışı aşk şiirleri ve,
- Köylü yaşayışını işleyen şiirler
Olarak değişik başlıklar altında incelemek mümkündür. Bu şiir, onun köylü yaşayışını konu alan şiirlerindendir.
dağdan kütür kütür hezen indirir
indirir de ateşlerde yandırır
her evin devleğin öküz döndürür
irençberler hoşça tutun öküzü
“Ekmek teknesi” deyimi bizde insanın “geçim kaynağını” anlatmak için kullanılır. Köylü toprağını işlerken onun en büyük yardımcısı öküz’dür. Öküz, boğa değildir; öküz, cinselliği yok edildikten sonra uysal, munis, güçlü bir “tarım işçisi”ne dönüşmüştür. O, dağdan koca koca kütükleri indirmekte evdeki hayatın en zor işlerini yapmaktadır. Köylü, bu büyük yardımcısının kıymetini bilmelidir.
öküzün damını alçacık yapın
yaş koman altına kuruluk sepin
koşumdan koşuma gözlerin öpün
irençberler hoşça tutun öküzü
Bu dörtlükte şair halkın, köylünün öğretmenidir. Öküzün damı alçak olmalıdır ki ısınabilsin. O, nefesiyle yaşadığı mekânı ısıtacaktır. Altı temizlenmeli ve saman serpilmelidir ki temiz, kuru ve sağlıklı olsun… Her çifte koştuğunuzda ana olan minnetinizi, muhtaçlığınızı hatırlayın ve üzmeyin, zora koşmayın.
abdal pir sultan'ım kaynar coşunca
tekne hamur kalmaz ekmek pişince
adem at öküzün çifte koşunca
irençberler hoşça tutun öküzü.
Pir Sultan coşunca yüreğinden geçenleri söyler bir bir… Ekmeğinizi pişirince hamur teknesini nasıl temizlerseniz, bir dahaki kullanıma hazır olarak bırakırsanız öküzle işiniz de bir defalık değildir; ona iyi bakın. İşe koştuğunuzda hırpalamayın sakın.
Halk ozanları, didaktik şiirlerinde ya da taşlamalarında hayatın içinden süzdükleri dersleri, diyar diyar gezerken öğrendikleri bilgi ya da değerleri dizelerine serpiştirerek kültürel düzeyi yükseltme görevi de görürlerdi. Halk da gezgin şairleri “Âşık, yediğin içtiğin senin olsun, bize gördüklerini anlat” diye karşılardı.
Sedat DemirkayaKayıt Tarihi : 24.8.2008 20:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşamı, sanatı, yapıtları dizisi / PİR SULTAN ABDAL
'Pir Sultan Abdal' adlı kitaptan sözlükçeli
iki şiir sayfası örneği :
Dağdan kütür kütür hezen indirir
İndirir de ateşlere yandırır
Her evin devliğin öküz döndürür
İreçberler hoşça görün öküzü
Öküzün damını alçacık yapın
Yaş koman altında kuruluk sepin
Koşumdan koşuma gözlerin öpün
İreçberler hoşça görün öküzü
Pir Sultan'ım der ki kaynar coşunca
Tekne hamur kalmaz ekmek pişince
Âdem Ata ök'zün çifte koşunca
İreçberler hoşça görün öküzü
Hezen : kiriş, direk, ağaç kütüğü. Devlik : geçim. Hoşça görmek : hoşça tutmak, iyi bakmak, beslemek. İreçberler : rençberler, çiftçiler. Dam : ahır. Yaş : (yaşlık). Koman : koymayın, bırakmayın. Kuruluk : hayvanların altına sıcak tutsun diye serpilen kuru ot. Sepin : (serpin). Koşum : koşulma zamanı. Gözlerin : (gözlerini). Âdem Ata : dinsel inançlara göre ilk insan, ilk peygamber, ilk çiftçi. Ök'zün : (öküzünü).
Yorumsuz
SAĞLICAKLA KALIN
TÜM YORUMLAR (2)