Bir elinde mızrabı,
Diyerinde sazı,
Taş yağmuru altında,
Yürüdü;
Ölüme gülerek,
O büyük yürek.
Dik, vakur korkusuz.,
Bir gül;
Ok gibi deldi, geçti ciğerini.
Ölmeden, bin kere öldü.
Düştü mızrabı, kırıldı sazı,
Bakakaldı dağlara, gözleri acık.
Bir yıldız,
Karanlıkları deldi,
Aktı gitti yıldız dağından,
Günahsız.
Işık söndü, karardı sema,
Sevindi karanlıklar.
Küstü bülbüller,
Ötmez oldular, o gitti gideli,
Sehpasında;
Güller açtı rengerenk.
Tomurcukları,
Sürğün verdi, binlerce.
Hiç solmadı,
Elvan- elvan mis gibi kokar,
Name- name türkülerde,
Pir sultan.
Asırlardır, Bitmedi,
Alçak maşalar, Hızır paşalar.
İnmedi sırtımızdan,
Kan emici keneler.
Yıldız dağı yaslı,
İçin- için ağlar.
Çoban kavallarında,
Dile gelir gamı, hüznü kederi.
O gün, bu gün,
Hiç gülmedik,
Gülmedik dostrum- dostum.
RAUF BEKİROĞLU
(15.02.2010 Ankara)
Tum hakları saklıdır
Kayıt Tarihi : 15.2.2010 19:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Rauf Bekiroğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/02/15/pir-sultan-7.jpg)
Ona şiir yazmış olmanız ne güzel.
Hızır Paşaların yanlışta olduklarını bildirmeniz ne güzel.
Yüreğinize sağlık.
kutlarım şairi
saygılar...
melek ayaz
TÜM YORUMLAR (5)