evvel elest birabbikkum didi bil hak (Bil, Hak önce "Elestü birabbikum?" dedi)
pîr-i muğan hak mustafa bî-şek biling (Pîr-i muğan hak Mustafa, şüphesiz bilin)
yâ ilâhım hamdıng birle hikmet ayttım (Yâ ilahim hamdın ile hikmet dedim)
kul hâce ahmed sözlegeni haknı yâdı (Kul Hâce Ahmet, söylediği Hakk'ın yâdı)
nâdânlarğa aytsang süzüng kılmas kabûl (cahillere desen sözünü kılmaz kabul)
tâlib min dip ayturlar va'llâh bi'llâh nâ-insâf ("Tâlibim ben" söylerler, vallah, billah nâ-insaf)
çın tâlibni sorsangız içi taşı gevherdir( gerçek talibi sorsanız içi dışı gevherdir)
âhir zâman ümmetler nakış kılur öylerin (Âhir zaman ümmetleri süslerler evlerini)
âhir zâman ümmetler dünyâ fâni bilmesler (Âhir zanan ümmetleri, dünyâ fâni bilmezler)
kul hâce ahmed sözüngni nâdânlarğa aytmağıl ( Kul Hâce Ahmed, sözünü cahillere söyleme)
rızkı nâkıs özi nâ-cins körmes devlet (rızkı noksan soysuz olan görmez devlet)
nefs yolığa kirgen kişi rüsvâ bolur (Nefs yoluna giren kişi rüsva olur)
Nefsni tipkil nefsni tipkil ey bed-kirdâr (nefsi tep sen, nefsi tep sen, ey bed-kirdar)
küllü yevmin beterrün didi hak mustafa ("Küllü yevmin beterün" dedi hak Mustafa)
sıdkıng birlen allâh digil tingri bilsün (sıdgın ile Allah de ki Tanrı bilsin)
mihnet birle sınar irmiş mevlâm sini (mihnet ile sınar imiş Mevlâ'm seni)
yalğançığa cennet yoktur va'llah anga (Yalancıya cennet yoktur, vallah anla)
sırdın manâ tuymağanlar bîgânedir (Sırdan mâna duymayanlar bigânedir)
pîr-i muğân itekini muhkem tutkil (pîr-i muğan eteğini muhkem tut sen)
hak yolını şevkı köptür bilgenlerge (Hak yolunun şevki çoktur bilenlere)
harâm harış yığmış mâlğa güvenmeyin (Haram mekruh yığılmış mala güvenmeyin)
ey nâ-insâf allah bile kılma bâzi (Ey insafsız, Allah ile kılma bâzi)
evvel elest birabbikum didi hudâ (Evvel "Elest birabbikum?" dedi Hüda)
kul hâce Ahmed nefsdin müdâm sivâ bolğıl (Kul Hâce Ahmed, nefsten daim sıyrıl sen)
toğrı yürüyen âşıklardın hudâ râzi ( Doğru yürüyen âşıklardan Allah râzı)
kul hâce ahmed bu düyâda tevbe kılğıl (Kul Hâce Ahmed, bu dünyada tevbe kıl sen)
özini bildi irse haknı bildi (Kendini bildi ise, Hakk'ı bildi)
hakikat bilmegen âdem mesdür (Hakikat bilmeyen insan değildir)
âlimlerge kitâb kirek sûfîlerge mescit kirek (Âlimlere kitap gerek, sûfîlere mescit gerek)
hak kulları dervîşler hakîkagnı bilmişler (Hak kulları dervişler hakikati bilmişler)
Durdu ŞahinKayıt Tarihi : 24.11.2022 17:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!