Ping-pong Masası Şiiri - Sezai Karakoç

Sezai Karakoç
22 Ocak 1933 - 16 Kasım 2021
62

ŞİİR


1281

TAKİPÇİ

Ping-pong Masası

...............................
Beyaz iplik sert iplik ve tak tak
Yuvarlak top küçük top ve tak tak
Ping-pong masası varla yok arası
Ben ellerim kesik varla yok arası
...... Öpüçüğüne eyvallah ve tak tak
Beraber sinemaya ... evet ... ve tak tak
Ping-pong masası varla yok arası

Öküzün gözü veya dananın kuyruğu
Kadifekale veya Sen nehri
Ha Sezai ha ping-pong masası
Ha ping-pong masası ha boş tüfek
Bir el işareti eyvallah ve tak tak
Gözlerin ne kadar güzel ne kadar iyi
Ne kadar güzel ne kadar sıcak
Tak tak tak tak tak tak tak

Sezai Karakoç
Kayıt Tarihi : 12.8.2000 17:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İrem Öztürk
    İrem Öztürk

    Bu şiir de belli ki Muazzez Akkaya ile ilişkili. Muazzez o dönemlerde ping pong oynuyormuş sanırım derece bile yapmış. Belli ki Sezai Karakoç'umuz da onu bir köşeden izlemiş. Muazzezin sezainin ruhundan bile haberi yokken...

    Cevap Yaz
  • Adnan Anadolu
    Adnan Anadolu

    Bu şiiri anlamlı kılan Mona Roza şiiri ile ilgili bağlantısıdır. Üstadın Muazzez Akkaya(Giray) ile ilgili hikayesini bilmeyenler için her iki şiir de pek anlamlı gelmeyecektir. Özellikle gazeteci Ahmet Hakan'ın köşe yazısında üstad ve maşuku hakkında verdiği bilgilerle şiirlerdeki derinliği kavramak daha mümkün olacaktır.

    Cevap Yaz
  • Yagmurum Ben
    Yagmurum Ben

    Ey ruh geldiysen üc kere vur tak tak tak :))

    Cevap Yaz
  • Abdulselam Boztepeli
    Abdulselam Boztepeli

    BENCE TURAN COŞKUN YETERİNCE NET ANLAŞILIR ANLATMIŞ BİLİNEN O Kİ SAYIN AKKAYA OYNUYOR PİNG PONGU

    Cevap Yaz
  • Turan Coşgun
    Turan Coşgun

    Bence üstad burada, maşuku ile rakibini ping pong oynarken izliyor. Maşuku ile rakibi ping pong oynarken, gerek aralarında geçen konuşmalar gerekse maşukun yaptığı işveler Şairde yaralar açıyor. Ping pong masasını ise çıkardığı tak tak sesinden ve maşuku ile rakibini buluşturduğu için kendisini yaralayan bir silaha benzetiyor. Maşukun yaptığı her işveli harekette, Şair bir kurşun yiyor (tak tak) ama ölmüyor, yaralanıyor. Taki maşukun gözlerine bakana kadar. Maşukunun gözlerine bakmasıyla, silah seri bir şekilde atmaya başlayarak, zaten yaralanmış aşığı kurşuna diziyor. (tak tak tak tak tak )

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Sezai Karakoç