Zihnin aynasından bakınıyor ama birşey göremiyorum. 37 yıl önce nedensiz bir şekilde dünyanın orta yerine düşmüşüm. (Ankara mı ne?) Bilgisayarların içini anlamaya, kodların iç dünyasına girmeye çalışmanın adına işim dense de, ben kelimelerle oynamayı, onları kabuklarından soymayı daha çok sevmişim. Küçükken öğretmenım bana şairim derdi: 'Benim minik şairim'. O günden sonra şiirle sık sık buluştum.Hepsi tutkulu buluşmalardı. Ancak o zamanlarda şiirin düzyazıyla seviştiğini pek anlayamamıştım. Kendi sınırlarımı- sınırsızlığımı, ruhumun gel-gitleri arasında sıkıştırılmış yazılarda aradım.Ve 'devam' dedim. Gözlerim kapanana ve ellerim uyuşana kadar devam. 36 yıla sığdırılmaya çalışılmış pek cok duygunun ve yaşanılmışın ayrımına varmak için hala atmaya çalışan bir kalp...Kelimelerin altındaki anlamlara iyi bakın.
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!