ilişik olmadığın yaşamlarla ilişkilendirirken kendini
bu sendeki bencillikten öteye gitmez
yaşanmamış bir zamanın yaşanmamış öyküsüdür hafızada kalan
sevmeler belirsizdir
uzakta bir köy vardır
mesafelerin sorgulanmadığı ve sorğulamanın vicdani nedenlerle sorgulanamadığı
Yine dillendi içimdeki kelimeler
taşıyor durmaksızın beynimin bordasından
melankolik sevdanın
yalnız kadınlar sokağındayım
pencereler örtülü
kapım kilitli
mil çekmiş
gecenin gözüne tutarsız şeytan
alaca karanlık kalmamış içimizde
her yan zifir zindan
uykulardan uyanmışım
güzel rüyalar öncesi
galatada balık ekmek
yeni cami önünde güvercin
kızkulesinin açıktaki yalnızlığı
pier loti kahvesinde demli çay
İstanbul
şehvetli bir kadın gibi
yaylım ateş altında bir gece
dağlar merhaba der gökyüzüne
soğuk kış günü parkası kar içinde
sigarasını tüttürmüş
sevdadan uzak bir yerde
cebinde bir sürü özlem
özgür çığlıkları içimizde yüzlerce martının
bir isyan gibi çığlık çığlığa yaşıyoruz
sesimiz birbirine karışır
ve bulmak seni
yüreğimin tenhasında
martının denize sevdasıdır
bir önceki günden
seni sevmenin hesaplarını yapıyorum
bir önceki zamandan kalan
hüzünlerimi silerek hafızamın defterinden
seni özlemlere çarpıyor matematiğim
akşam sana yatıyorum
teninde sevişmelerin kokusu
hangi ihanetin kapılarından geçip geldin
saydam kum saati yüreğim
geceyi gündüze
sen diye taşırken dakikalar
beynimin afişlerinde
Sevgiye soyunmuş bir zaman yok
ihanete kurmuş saatini tüm bilindik yüzler
ve yaşamışlığını unutmuştur
evvel zaman masallarında başlayan evvel zaman masallarında unutulansın artık
teslim olduğun bir yürek yok
hep tetikte şizofrenik bir yaşam
zaman ilerler
ihanet eder yüzündeki gülüşler
yüreğinde sevgi tortuları
agırlaşan yalnızlıklarda balçığa bulanır gibi
gidecek bir yer kalmamış
bilindik adımlarda geri dönüşler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!