Pınar kurnam senin yanın varırsam

turnamı kaldı gayrı ülkede
neden boşu boşu akın kurnalar
alimünyum oldu şimdi helkede
suyu bunun dışı dökün kurnalar

bir parça arsayı alınca satın
önce gecekondu sonrası katın
pikniğe gelirse dondurun atın
çekin ağzın dişi sökün kurnalar

kabarık fatura olunca konu
sizden yan çevirir aracın yönü
deterjan köpüğü oluğun önü
kıvırıp kolunu bükün kurnalar

elinde bir tüfek göğsünde fişek
gelip eteğine sermesin döşek
dudağı salınca burnunu eşek
arısı yardımı sokun kurnalar

ormanını işgal etmiştir kesin
kesip sağlamaya bu ayı besin
o vakit suların versede sesin
yok çam reçinesi kokun kurnalar

korna kaval oldu çoban tahire
caddeyi değişti dere nehire
sürüler halinde büyük şehire
çarpık kentleşmesi bakın kurnalar

gözleri açıldı oldular muhrip
kaçak ceryan için kablolardan ip
nihayet seninde etmesin tahrip
besliyen damarı sakın kurnalar

soymadan önüne koyunca narı
herifi boşuyor şimdinin karı
aynştayn demişki.. tükensin arı
tanrının şamarı yakın kurnalar

başını sokacak arıyor koğuk
cigara dumanı ciğeri boğuk
iflah olmaz daha içince soğuk
bağrına kazığı çakın kurnalar

bilinçsiz köylüyü sardı kem huyu
yular bilmez hışmı vurdular kuyu
bilmem kesikmidir akmıyor suyu
kurumuş aşağı bükün kurnalar

kadere terkeder derse nasibe
zerrece hakkımı etmezim hibe
ayağı batırsın bir hayli dibe
mırığı çamuru lökün kurnalar

pınar kurnam senin yanın varırsam
misafir et beni uyur kalırsam
yastığım olurdu eğer bulursam
bir söğüt ağacı kökün kurnalar

güneştenmi gelir ışın parıltı
nedir damlaların dilde mırıltı
inildermi derin hazin şırıltı
boşalıp inmezmi yükün kurnalar

ne şeker ne kaymak ne bal söylerim
yalnız çalı dipte diken özlerim
nasıl dinler iken dolar gözlerim
şirin türkünüzü okun kurnalar

uykumun denizi ayaklar altı
düşlerime girer yanaşır martı
toprağın yüzüne yaslardım sırtı
ardından derin bi sükun kurnalar

gölgende dinlenmek bana bir düğün
çözerdim hıçkırıp boğazın düğüm
kızıl tül çekilip batar iken gün
üstüme akşamı çökün kurnalar..:0((