Hanidir çiçeklerin gülüştüğü yolların ahengi
O hangi zamanlardır ki konuşturdun dikenleri
Çiçeklerin aşkını söyle pınar
Günü gelirse saklanmaz yar
Gün doğar
Can doğar
Gönlüme senden hasret yağar
Bana ak pınar
Beni, yak pınar
Pınar aktı, ben aktım, her şey akmakta şimdi
Senden kanatlar taşır ruhumun kanatları
Tarlalarda can bideri yeşerdi,
Gelmekte ak soyun atları
Ah nerden doğarsın bir bilsem
Damladığım ak toprak olsam
Söyle
Söyle
Pınar söyle
Siğim siğim aktığın gözleri söyle
Od’unla yaktığın bizleri söyle
Pınar söyle
Pınar söyle
Söyle pınar
Yanmayı yanmak bilen bizleri söyle
Seninle tutuşan közleri söyle
Ak pınar
Yak pınar
Kalk pınar
Silahları çatlatan kemikleri gıcırdar
Ağladığıma sevinsin kuşlar
Nerelere gitsem senin akışın karşılar
İzler düşer de bombalara bir yetim
Paslanır tetiklerin gölgesinde hürriyetim
Pınar, pınar nedir benim bu halim
Sopayla kolları kırılan Filistinli bir çocuğun
Gözyaşlarından tut da
Kırmızı bir semerdeki mavi boncuğun
Hasretine kadar her şey acı veriyor bana
Pınar..
Varlığım cebimde yara
Yetiş imdadıma
Susadım kutlu yağmurlara
Söylemiş miydim sana
Satılan mal geri alınmaz levhalarının ihanetini
Banka kuyruklarında bayılan ihtiyarları ya da
Diyar diyar dolaşan satıcılar
Heybelerini niçin unuturlar hanlarda
Aşina oldukları yolların dönüşüne mi çabaları
Benimse halimi anlatmada kelimeler ağyar
Biz neler unuttuk geldiğimiz yerlerde
Ya beklerse bizi oralarda yar
Sen geri dönme yürü pınar
Bimar halim daha diri pınar.
Nedir bir bilsem halinim teessiri sükütun
Senin müessirin bana her gün
Bin kapının içinde aradığım kapıyı söyler
Dönen pervaneler saatleri zaman,
Senin akışın yurtları mekan eyler
Bende ise arkana sürünen bu fakir can
Varlığına şiirler, türküler söyler
Melaykelerin çektikleri Anadolu resimlerinde
Yan yana çıkmalıyız ikimiz
Seninle biz, güllerin konuştuğu mevsimlerde
Yoklara batmış varlığımızın akışını sebep,
Suları gören kuşları, vuran adamlar gördük
Bilmek nedir varlık içinde bilecek
Bildik pınar
Yitirdiklerimizle öldük
Bildiklerimizle dirildik
Yürü pınar
Yürü pınar
Bizi çağırır yar
Bin kapı açıldı, bir kapıdan girdik
Güneş her yeri ısıtır, bir yerden doğar pınar
Çok susadım, beni suvar
Lakin, sana daha çok muhtaç yıldızlar
Beni korlar içinde kor sensiz gidişim
Pınar, seninle yürüyüşüm
Gönlüme ateşler koymalı demirden
İşte o zaman ben
Lavların aktığı dağlardan yüreğime damlarım
Suvarırım her yeri, atlar terler boncuk boncuk
Hanlar selem durur bize, sürer kutlu yolculuk
Buğum buğum buğulanır dilimde selamlar
Kelamların kanatlandığı anlar
Senden ezgiler dizilir de yollara
Toplar analar, çocuklar ve gelinlik kızlar
Ne varsa parayla satılan dünyada
Gönül dükkanına hürmetsizlerdir
Söyle pınar, hangi maldan eder şairler
Şairlere ak
Şairleri yak pınar
Köze basınca kaçan
Şairlere gülüşsün yıldızlar.
Kayıt Tarihi : 11.4.2005 18:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hasan Ejderha](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/04/11/pinar-8.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!