Bir insan gecmisinden simdisinden yada geleceginden gelen ve bir o kadar derine gomdugu bir insanin evliligini neden engellemek ister diye dusunuyorum. Kac gundur dusundukce cogaliyorum, cogladikca cosuyorum, costukca bu coskuyu durdurmak istiyorum,durdurdugumda da kendimi bulamiyorum.. Dusunuyorum gunlerdir bunun nedenini ve bir o kadar nedensizce istememi, anlayamiyorum.. Goruyorum belkide gecmisten kopmamak istemememin son demi. Demlenme dedikleri de bu olsa gerek rakinin sadakatiyle. Bencilce duygularin butunlestig,i butunlugunde bir o kadar sessizlestigi icimizde. Ah desem gitme, git desem bir o kadar aci sanki. Kopuyorum..Yazmak, yazdikca cogalmak istiyorum. Cogaldikca bosaliyorum sanki. Hatirliyorum da ne guseldi. Ne korkuyordum senden seni kaybetmekten bir o kadar da seninle olmaktan. Sana evlenme desem bu sofistike dunyamda sana gitme desem durur musun acaba. Neden bu bencilligim,neden bu karmasam bilemiyorum. Kendimle her bas basa kaldigim anda, bir o kadar anlamsizlasiyorum. Yazdikca azalicak saniyorum bu arzu, gitme. Ama olmuyor iste hayatin istedigimiz gibi olmadigi seklinde. Olmuyor, azalmiyor. Kelimeler akiyor beynimden, akan sular gibi seller oluyor olusuyor dusuncelerimde. Dusuncelerim yine odaklaniyor ayni cumleye. Evlenme. Sanki bir misyon gibi ustlendim bunu kendime.Gecmisten simdiden ve gelecekten O kadar kisi beni bulurken ben durdum durdum, kendimi aradigim bu karmasada,icime yaptigim bu yolculukta seni buldum. Belki de bu sana bir yardim eli, belkide cozumleyemedigim bir ben icin bir adim kendime. Gitme. Git ama gitme, bana bu kadar yakin ama uzakken gitme. Keske ile baslayan bir cumlem yok senin icin hersey yasandi ama yasanamadi dizildi bogazimiza en lezzetli yemek tarifinin son satirinin kopmus oldugu tarif kitabinda. Belki bu bir isaret, cozumlenemeyen bir tercih, belkide bu allahin bir oyunu sen ve ben bilinmezliginde. Oyun demisken aklima geldi, seninleyken ve sensizkende hep ayni oyunu oynamismiydik. Evet belkide bu bir oyun. Giden gider kalan saglar bizim midir gercekten ne dersin? Giden gitti de kalanlar mi kaldi bedenimizde sozcuklerimizde. Hayir hayat sanstir birazda,neresinden bakarsan bak bu bulmacada, sans birazda biz degilmiyiz ve kendimiz yaratmiyor muyuz sansimizla bogulmus hayatlari. O gun Slm dedigim anda biz seninle ne yapicaz dedin ya,ne kadar komik ki ben bir hayalperesttim ve ne kadar komik ki sanki sende biraz oylesin. Hayatim karisik dedin ah bide bana sor be guselim ne zaman cozuldu bu dugum hic gormedim. Bir seyleri degistirmek, dokunmak ve buyulemek icin buldum seni biliyorum ama ne, ne icin ciktim bu kadar karmasik hikayeler arasindan, neden bu yolculuk ice ve o kadar kisi den gectimde sende niye durdum bilmiyorum. Gecmis gelecegin aynasidir derler ama bir seni neden buldugumu bulamadim bu isigin yansiyamadigi puslu ve bir o kadarda gunesin coskuyla parildadigi dunyamda.Bir de kendimi bulamadim aynalarin arkasinda. Git gitme giderken gidenleride al gotur gittigin yere. Ama biliyorum bilmesemde bilmek istiyorum bulucam nedenini bu bencilligimin ve hayatina neden tekrar girmek istedigimin. Git ama giderken gitmek istedigin yone gidemeyenleri de al gotur ve git nedensizce..Git ama Gitme. Iste tam bir sofistike.Seninle..
Ruhun delikse o deligi hic bir dunyevi zevk kapatmiyorsa sen bir serserisin demektir. Her delik ruhsal bir patlamadir senin icin,icip dagitsanda geceleri bunalimli anlari aslinda sen fark etmeden bunalimin ta icine surukleniyorsun demektir. Serserilik bir felsefedir. Bir bakistir. Gunluk yasamin sorumluluklarindan basit bir siyrilistir. Gunesin dogusunu izleme arzusunun bedeninden ciglik atarak cikmasidir. Yada betonerme yapilar arasinda uyumak yerine dogada colun ortasinda ayin altinda ve kumlarin sicakliginda uyuma arzusudur. Bir cok insan monoton siradan gunluk yasamin akisinda bogulup giderken bir anda sarki soyleme arzusunun tum bedenini kaplayarak sen engellemeye calismadan cigerlerinden cikmasidir. Bir gulu koklarken tum damarlarinda o kokunun var oldugunu hissedip hayal kurarken hayallerinin bir gun gercek olacagina inanmaktir inanctir. Cebinde 100 ytl varken bir anda bir dakika bile dusunmeden, zamanda nefes almak icin durmadan kendini kaliplar icine sokmadan ufak bir canta ile otobuse atlamaktir. Serseri olmak icin serseri gibi yasamak icki siselerinde kaybolmak heyt huyt gibi agizlarla konusmak yada her gece birinin yaninda uyanmak kevase bir ruha sahip olmak veya insanlari yargilamak sart degildir. Abicim nasilsin hocam naber diyosun baksen derken gibi abuk sabuk hitaplarda gerekmektedir. Serseri olmak sadece ani gunu dakiklari zamanin yasamin siradanligindan siyrilarak belki bir saniye belki bir dakika yasamak demektir. Serserilik gunluk yasamdaki rolunun disina cikip bir an da herkeze gulumsemektir icinden goz yaslarin niyagara selalesi gibi aksada. Yada her basina gelen kotu olayda olumlu bir sey olduguna inanip o dogruyu bulma arzusu ve tutkusudur.. kaderci olmadan kaderini cizebilme gucunun senin ellerinde aklinda kalbinde oldugunu hissedebilmektir. An ve an dayanilmaz en ilkel arzularini engelleyebilmek veya ben boleyim napiyim demeden kendi dogrularinla istedigin insan olabilmektir. Belki bir dakika belki bir saniye sadece sen olabilmektir. Bir anda hayatin icinden, gunun icinden, siradanligi icinde bile olsa bakislarinda bile olsa yirtabilmektir. Serseri olmak icin ihtiyacin olan tek sey sensindir kendindir ve gercekten icinden gelenleri siradanligin icinde anlik bile olsa yasatabilmektir..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!