Piknik 5 b) Ören Yeri Şiiri - İbrahim Çe ...

İbrahim Çelikli
1151

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Piknik 5 b) Ören Yeri

neden sonra,
indik güç bela kayaya oyulmuş basamakları
çıkarkinden daha fazla sıkıntılı,
“-çoc(uk) lar yumbarlanısınız ha! ”
iki gözüm iki çeşme
Feride Halam beni kucağına aldı
aklım ebemde,
ebemin ettiği dualarda kalmıştı
kolay ineyim diye dua etmiş olmalı,
“-al bakalım Eben” diye beni yere bırakdı
“-gel bakayın yanıma”
gözlerimi sildi etek ucuna

adeta okşayarak Ebem,
eski çadır yerindeki taşlardan birini
“-hu daşın hatırına” dedi
“-hu daşın hatırına, ıramatlık bobam,
kendi elleriyne(n)
ta horalardan yendirdi hu daşları daa
tol yerimizi hura çevrikledi,
taha dün ötüyon gibi aklımda
..
anamı toprağa vermiş o sene Bahtiyar’da
Bahtiyar nere, Daşevi nere
Daşevli Sarımusalardanımış ıramatlık,
o sene dedi bana, “-hadi oğlağa”
taha bi ana ğuzusu,
deli bi çocuk, düşdüm oğla(ğı) n peşinde
adıbellediğin çobannık
anamın ölüvce(ği) aklıma gelse ya
Hatmaca’yı aldı, ne de olsa analık,
adı üsdünde, has-öz ana ğibi olu mu
Allah kimseyi öğey etmesin,
düşmanımısa da
kimsenin başına analık vermesin
neçeden sonura,
içim yandı emmeee, ne fayda
nur içinde yatasıca
gabiri cennet olasıca,

gün ğeldi, kendini dee goduk Gayıörenine
hinciki buu, Akçeşmenin altına
biri bi yerde, biri başga yerde
hinciki ğibi yazısı mı var daşında
evelden bilidim ener varıdım da
emme doru, emme yannış,
okur üfleyviridim hepiciğine,

anamın mezeri, nasip olmaycağmış öyle ya
elinden dutan, alıp geden deyviren olmayınşa
cumay derneğinden okur üfleyvirin
onun esamesine, amel tefterine yazılırımış
Allah gabil etsin;
bizinki erincekliğinden,
“sen nerden okursan oku,
o onun uruhuna varı
yeter ki her zaman canı gönülden oku der,
madem herkeş neye akışıp geder,
mezerdaşını neye gorlar de(ğil) mi
toprana bi yüz sürmek var de(ğil) mi
uyuntu,

nere ğedeyin nası bulayın, hinci
eveliki ğibi dön dolaş yok ki
iki baş da olsa goyunu guzusu, oğlağı
kedisi, köpeği, tavığı dedikleyin
mal canın yongası
hurdan huraya gelinemedi mi
gelinemeyoru de(ğil) mi
nasip böğüneyimiş, Alla(hın) n onaraca(ğı)
yılın yılın o ğadak derin herife,
“-yahu hurdan binelim iki eşşe(ğe) de,
hadi anamınkı uzak,
bi ağacın altındaymış
bilemen de,
hu bobamın çobannık etti(ği) yellere”
“gış çıksın da bahara”
olmadııı gelecek sene,
adam kendinikinneri bile marağ etmeyo
anasından emer galmış,
Kırkbaş Gölcük Yaylasında’ymış
haklı emme nası gedili(r) nası gelini
bobası da Erzurum Çakmak Hasdanesinde galmış” derdi
gari ora nası eletdiler, nerden yolladılar
hankı cep(h) eden yaralı ğeldi bilen mi var,

seferberlig dee
o ğalmış dokuz gardaşdan bi öğey gızgardaşına,
biz onüçden iki dene,
bizim gızın ha varlığı, ha yokluğu,
benden böyük, olmadan gedesice
gocadaydı zahır, arasa-sorsa
bana sa(ip) ap çıkca öyle ya
aklına gelimiyin acaba

bazı bazı bi ağıt ederin de içim yanarsa
“-o(ğ) lum ha bi eletivi beni Dutlara
bobamın geçi ğütdüğü yellere” deye
nasip böğüneymiş,
aklıma gelmezdi hiş
Allah ırazı olsun
bi deği bin gatından”
kucaklayıp bindirdiler kayığa
gözleri, ören yerlerinde,
dolaylarda
el sallayabildi ancak yerlere!

İbrahim Çelikli
Kayıt Tarihi : 22.10.2007 18:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


yörüklükten yerleşik hyata geçişin hazin hikayelerinden biri daha kendilerini ait hissetmediler hiç bir yere mi hangisine tabi olacaklar, Anasının toprağına Babasının toptağına yoksa; dağın başındaki köye mi, biz onların yattığı toprağa tabiyiz ama ecel nerde gelir nasip ne olur.... herkes sevdiği yere..........................

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Çelikli