....yürüyordun Piyer Loti'nin önündeki kaldırımda...ne düşünüyordun kimbilir...
dalmışsın yine.. sevgi ve güven üstüne, hangi yapıları kimle kurmayı düşlüyorsun...biliyorum sen de, sapına dek gönlünce sevmek istiyorsun...
ama gel gör, seni de hapsetmiş, her gün biraz daha farkına vardığın o gerçeklik...önüne örülmüş olan bu engelleri, aslında sen de biliyorsun nasıl aşacağını...bir yerlerden başlamak gerek diyorsun artık...bunu görüyorum
o tavrında ve kendine tebessüm eden o gözlerinde...yakalayabilirsin düşlerini, herşey an meselesi...kim o sendeki.. söyle önce kendine..elbet seveceksin herkes gibi sen de...gün ve gün adımını sürttüğün bu yollarda
birine tutunarak, yürümek hakkın dostça ve arkadaşça...aşkla dolan kalbinden sevgilerin taşmasıyla.. uzatacaksın ellerini güvendiğin ve inandığın birine..bekletme hayalindekini..bak kendine de yazık..bu yaşlamalı bir an önce..yaşamanın kanunu bu çünkü..seni seven biri şu an yanından geçiyor..ama otobüsün içinde..tanıyor o da seni..aynı şeylerde gözler buldu birbirini..nedense sözler çıkmadı..dökülmedi dudaklardan..böyle satırlara dökülür gibi..gerçekten sevmek bu mu..seviyoruz sevmesine de..gel gör işte..ağzımızı bıçak açmıyor..kutsanmış yasaklanmış.. sevgiyi söylemek bile...öyleyse neden..bu kültür bu eğitim bize.. yazık etmiyor muyuz doğamıza set çekmekle.. ket vurmakla..ölmeden öldüren nedir bizi böylesine..neyi kanıtlamak istiyoruz..kime niye bir hiç uğruna..boşuna örmüşüz görünmeyen ağları önümüze.. koparıp atmak hakkımız değilse..bir başkasını yaşıyoruz demek.. kendi kendimiz olmaktan çok uzak.. hem de üstelik iyileşmeyecek bir hasta gibi.. dünyanın sadece acısı bizdeymişçesine..demek ki bir oyun oynuyoruz..rolümüzü mü beğenmiyoruz..
yoksa rol mü bizi dışlıyor..eksik olan bir şeyler var ama ne.. gel birlikte araştıralım kendimizi ve oynayacağımız oyunu.. beraber amaç edinir..
hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışırız.. belki de mutlu bile oluruz.. gerçekten istersek tabi..
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla