Dayayıp kulağını, kalbime biraz eğil.
Anlaki yüreğimin çırpınışı boş değil.
Yansın istedikçe her kalbde bir kıvılcım
Alevlenmeyince yaktı beni yürek acım.
Ben Hakkın taraftârıyım, tarafsız kalamam.
Ölsem de Hakkı bırakıp, bâtılı alamam.
Beni omuzlarımdaki bu ağır yük eziyor.
Bu hâleti, yüzüme bakan herkes seziyor.
Bak gölgem, mesûliyetten olmuş iki büklüm.
Bizim için necattır, gelse de her an ölüm.
Ecdat yâdigârı, bu vatan bu millet bizim.
Bu yoldan ayrılmam, silinse de ayak izim.
Sana demek istedikçe, ümmetim ümmetim.
İzin vermedi buna, peygambere hürmetim.
Uyan ey milletim, bıçak kemiğe dayandı.
Susma artık, sığındığın son hâne de yandı.
Senin derdin olmalı, garip ümmetin derdi.
Bu mesuliyeti, omuzlarına Allah verdi.
Sen de omzunu, vermezsen bu davâya
Nasıl yükselir, bunca eğik başlar havaya.
Yüreğimi parçalıyor, bu hazîn durumun.
Dikkatli ol bak, kenarındasın uçurumun.
Olma önüne her konanı, yiyenler gibi.
Zirâ üstü hoş olsa da, berbat olur dibi.
Satın almaya çalışsalar da çok paraya
Aklını ve kalbini, sakın verme kirâya.
Aklın ve kalbin yalnız ümmet için işlemeli.
Azmini görenler, dudağını dişlemeli.
Biz çalıştıkça, onlar bedâvadan kazandı.
Kırılası meş’ûm eller, nâmusa uzandı.
Tembelliği bırak, şiârın olsun çalışmak.
Yorulsan da, daha çok çalışmaya alışmak.
Biz toprak olup eremesek de o menzîle.
Şereftir erenlerin pâyini öpmek bile.
Hiç şüphesiz çıkacaksın o nurlu sabâha.
Kervanı bırakma, hiç bulamasan da vahâ.
Nurlu bir sabah borçlu, bu ümmete istikbâl.
Ümitsiz olma, bize va’dedildi son ikbâl.
O gün dönüşün elbete muhteşem olacak.
O zaman şu koca arz, adaletle dolacak.
Ayakaltında toprak olsam da gam yemem.
Bu kervana mola için bile, ‘dur’ diyemem.
Kulak verirseniz, tek şey istiyorum sizden.
Takip edin Peygamberi, bıraktığı izden.
Kayıt Tarihi : 11.5.2011 08:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!