Bir nur doğdu 571’de, Kutsal Belde Mekke’de.
610’da Mustafa oldu,632’de vefat etti Medine’de.
23 yıl elinde Kur’an, tebliğ etti ev ev, belde belde.
Aydınlatır bu nur, insanlığı her zaman, her yerde.
Arabistan’da, dünyada tam bir buhran yaşanıyordu.
İnsanlık, fıtratlar bozulmuş, kalpler kararmış halde bekliyordu.
Allah: “Kalk, insanları uyar ey rahmet elçisi!” buyurdu.
O bu emri güzellikle, sabırla, cesaretle tüm aleme duyurdu.
Düşmanıydı küfür, şirk, ahlaksızlık, zulüm, zulmet.
Silahıydı iman, tevhid, ahlak, nur, hak, adalet.
Son nefesine kadar Kur’an’ı tebliğde sarf etti gayret.
Allah’ın inayetiyle bu zulmetten hasıl oldu Asrı saadet.
İhsan-ı ilahidir bize Hz.Muhammed.
Kerem-i ilahidir bize Mahmud, Ahmed.
Yağar üstümüze bu ihsan ilelebed.
Onu, gönderene hamd olsun bi aded.
Rahmettir O, bütün alemlere.
Büyük bir nimettir, müminlere.
Rabbimizi, kurtuluşu öğretir bizlere.
Sonsuz salat ü selam olsun o rehbere.
Yüce bir ahlak üzeredir o.
Kur’an ahlakıyla ahlaklanmıştır o.
İnsanları, uyarmış, müjdelemiştir o.
Makam-ı Mahmud’a mazhar olmuştur o.
Allah’ın Resulüne farzdır, ittiba,
Allah’ın kesin emridir bu, haberin ola.
Her mümin, her Müslüman kula.
Şifa kılmıştır onu, akla, kalbe, ruha.
Allah’ın elçisine vaciptir itaat.
Her mümine zorunludur, ona biat.
Göstermelidir ona, gerçek sadakat.
Bilmeli ki dünya- ahirette ancak olur, onunla necat.
Kuran ve sünnet O’ndan bize emanet.
Edemez mü’min, ona asla ihanet.
Tebliğde tıpkı onun gibi sarf et gayret.
Beyinlere, kalplere, amellere onları nakşet.
Onu methetmek, değil haddimize.
Vasfetmiştir onu en ekmel, Kur’an bize.
O “Üsve-i hasene”, “hâdî”, “şâhid”dir bize size.
O “Beşir” ve “Nezir”dir, hepimize.
"Hâtem'ül Enbiya" enbiyadır, Resûlullah.
“Rahmeten lil âlemin”dir, Nebiyullah.
“Ülü’l-azm” elçilerdendir, Habibullah.
“Raûf”, "Rahîm", “ dâ’î” olarak vasfetmiştir onu, bize Allah.
Allah ve Melekler ederler, Nebiye selam.
Sahabe derlerdi ki, feda olsun sana annem babam.
Mü’minler salavat getirirler ona sabah akşam.
Bu fakir de der ki: O’na olsun sayısız salat u selam.
Kayıt Tarihi : 5.5.2020 14:15:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir korona günlerinde 4 Mayıs 2020 Pazartesi Yazılmıştır Lugat ÜSVE-İ HASENE: Uyulacak en güzel örnek demektir. (Ahzap,21),HÂDÎ: Yol gösterici demektir. Peygamberin hidayeti, insanlara doğru yolu göstermekten ibarettir, gerçekte hidayet veren Allah’tır. .”(Şura, 52),ŞÂHİD: Kur’ân’da bir hakkı, bir olayı ispatta bilgi ve görgüsüne müracaat edilen kişiye şâhid denildiği gibi (bk. Nisa, 135) inanç, söz, fiil, ahlak ve davranışlarıyla insanlara güzel örnek olan peygamber ve müminlere de şâhîd denilmiştir.( Ahzab, 45),MÜBEŞŞİR: “Beşir” ve eş anlamlısı olan mübeşşir” kelimesi; iman edip salih amel işleyenleri Allah’ın rızası, cennet ve nimetleriyle müjdeleyici; MÜNZİR : “nezir” ve eş anlamlısı olan “münzir” ise, inkâr edip isyan edenleri ilahî azap ve ceza ile uyarıcı demektir. ”(En’am, 19),HÂTEM'ÜL ENBİYA :Peygamberimiz, peygamberler zincirinin son halkası ve nebilerin sonuncusudur. .”(Ahzab, 40),RAHMETEN LİL ÂLEMİN: “(Ey Peygamberim!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik."(Enbiya, 107),ÜLÜ’L-AZM:, “sabırlı, gayretli ve kararlı kimseler” demektir. Bu tabir Kur’an’da, Resûl-i Ekrem’e peygamberlerden azimli ve kararlı olanların sabredişi gibi sabretmesinin emredildiği bir âyette geçmektedir (el-Ahkāf, 46/35),RAÛF: Çok merhametli, çok şefkatli, çok merhametli, çok acıyan demektir. RAHÎM: Çok merhametli demektir. ."(Tevbe, 128),DÂ’Î: Peygamberlerin en başta gelen özellik ve görevlerinden biri insanları hakka davet etmektir. Bu görevi yapanlara davetçi anlamında “dâ’î” denir. ”(Ahzab, 46)
Hayırlı çalımalar.
TÜM YORUMLAR (2)