TEBUK SEFERİ
Hıristiyan olan Suriye’liler
Bizans sarayına bir mektup yazar
Müslümanlar fakir perişandır der
Asker gelsin diye çareler arar
Muhammet ölmüştür İslam sahipsiz
Asker gönderilse bitecek denir
Heraklius derki haydi gidiniz
Kubat’ın emrine kırk bin er verir
Cüzam, Gassan ile Lahm ve Amile
Kabileleri de onlarla olur
Peygamber aldığı bu haber ile
Bizans seferini halka duyurur
Gidilecek olan yerler uzaktı
Hava sıcak kurak düşman güçlüdür
Gavi bir hazırlık yapılacaktı
Diğer Araplardan asker bulunur
Mevsim olumsuzdur hasat korkusu
Yüzünden mü’minler kararsız kalır
Zorluk gazasına güçlük ordusu
İsteksiz davranır Resül uyarır
Bu konuda ayet oluyor nazil
Cihada duyarsız kaldınız diyor
Dünya geçicidir ebedi değil
Ahiret var diye yol gösteriyor
Güçlüler zayıflar savaşa koşun
Mallarla canlarla cihat yapılır
Bu daha hayırlı duyarlı olun
Ayeti gelince herkes katılır
Peygamber mimberden dua yapınca
Servet sahipleri getirdi yardım
Zenginler bağışta çok yarışınca
Fakirler de attı küçük bir adım
Ömer Abdurrahman yarı malını
Getirip Resul’e teslim ederler
Osman üç yüz deve at, bin altını
Tereddüt etmeden ona veriyor
Peygamber kim bugün sadaka verse
Kıyamette şahit olacaktır der
Gönlü zengin olan eğer fakirse
Elinde ne varsa ortaya serer
Bir adam başından sarığı verir
Deveyi bırakır yoksulun biri
Başkası az olan malı getirir
Kadınlar da kalmaz yarıştan geri
Mü’minler gönülden yardım yaparken
Münafık olanlar boş durmuyordu
Roma güçlü diye atıp tutarken
Halkı zulümlerle korkutuyordu
Bir gurup özürsüz izin istedi
Seksenden fazlaydı bu münafıklar
Bir kısmı ganimet alırız dedi
Fitneyle huzuru kaçırtacaklar
Bazı münafıklar evde toplanır
Cihat askerini dağıtmak için
Peygamber duyunca bir karar alır
Derki yıkmak için o eve gidin
İhmalkarlık ile üç sahabesi
Hazırlıksız kalır katılamazlar
Ayet bildiriyor kabul tövbesi
Dünya dar geliyor mutlu olmazlar
Özür nedeniyle katılmayanlar
Katılanlar gibi sevap alacak
Binit olmayan o ağlayanlar
Mecburen savaştan geri kalacak
Onların hakkında ayet inerek
Çaresizlikleri mükafatlanır
Zengin sahabeler binit vererek
Bütün hazırlıklar tam tamamlanır
Hicri dokuz yılı recep ayında
Perşembe gününde yola çıkılır
Medine’lilerin Ali başında
Dedikodularla fitne yayılır
Peygamber Ali’yi götürmemiştir
Dendiğinden Ali silahlanmıştır
Curf denilen yerde ona yetişir
Peygamber dönmeye inandırmıştır
Medine’li, evim sana emanet
Musa peygambere Harun vardı der
Sen de onun gibi beni kabul et
Deyince o Ali geriye döner
On bin kişilik bu İslam askeri
On sekiz bölgede durur konaklar
Mescit yapılmıştır namaz yerleri
Tebük’e varınca karargah kurar
Yolculukta pek çok olaylar olur
Hepsi hikmetlidir ibret içindir
Sekizinci duruş Resul duyurur
Semut helak yeri hızlı geçilir
Hicr kuyularından alınan sular
Askerler olarak kullanılmadı
Hüzünlü bölgede alarak karar
Halkı ile temas yaptırılmadı
Şiddetli kasırga alacağından
Yalnız dışarıya çıkılmamalı
Develrin bile bağlanmasından
Gerekli olarak tetbir almalı
Sabahleyin susuz kalınca ordu
Ebubekir’ e çık dua et denir
Peygamber duaya amin diyordu
Allah sevdiğine isterse verir
Başka bir bölgede konaklanırken
Peygamber devesi kusva kaybolur
Münafık, kalplere şüphe sokarken
Cebrail eliyle Allah buldurur
Hicr ile Tebük arasındadır
Bir konak yerinde sabah oluyor
Resul cemaata biraz uzaktır
Abdurrahman Bin Avf imam oluyor
Vakdinin çıkması endişesiyle
Askerler namazı kılmaya başlar
Resul gelip safa eğilmesiyle
İmam rükudadır tereddüt yapar
Resul işaretle devam edin der
Bir rekat imama uyarak kılar
Selam verilince o devam eder
Ayağa kalkarak farzı tamamlar
Namaz bitiğinde güzel diyerek
Onlara anlamlı bir mesaj verir
Başka bir gün farzı kaza ederek
Yaptıkları ile bize gösterir
Tebük’e gelince Şam üzerine
Gidelim mi diye ashaba sorar
Ömer emirse git durma deyince
O zaman sormazdım diyerek bozar
İstişare ile karar alınca
Tebükten ileri gitmeden döner
Gece kalktığında namaz kılınca
Beş şey yalnız bana verilmiştir der
Ben bir kavme değil tüm insanlara
Peygamber olarak gönderilenim
Diğer ümmetlere kilise havra
Bütün yeryüzüdür benim mescidim
Savaş ganimeti bana helaldir
Diğer peygamberler alamazlardı
Ümmete şefaat bana ikramdır
Bendan başkaları yapamazlardı
Bir aylık mesafe bulunsa bile
Düşmanın kalbine korku salarım
Resul bu zamanda getirip dile
Bizans fetholacak diyor sanarım
Yolculukta yerde namaz kılarak
İbadet her yerde olur diyordu
Abdest ve gusulde naçar kalarak
Teyemmüm yapmayı gösteriyordu
Askeri harekat zafer sonrası
Ganimet beş eşit paya bölünür
Dördünün gerekir dağıtılması
Biri beytülmalın hakkı görünür
Hicazı yıkmaya gelen Bizanslı
Korkudan cesaret gösteremedi
Halit Bin Velid’le o dört yüz atlı
Dümetülcendel’i almak istedi
Halid peygambere diyor ki söyle
Yöre kralını nasıl bulurum
Yabani sığırı avlarken, şöyle
Söylediği gibi olmuştur durum
Halid yaklaşınca kaleye doğru
Kapı önündedir kral Ükeydir
Onu yakalarlar sormadan soru
Yaban sığırına av peşindedir
Ükeydir Halid’le anlaşma yapar
Deve, at,zırh, mızrak teslim ederler
Kardeşiyle kendi Resul’e kadar
Hüküm vermek için ona gelirler
Akabe körfezi yakınlarında
Eyle hükümdarı Yuhanna gelir
Barış imzalamak karşılığında
Cizre vereceği beyan edilir
Ahitname yazıp eline verir
Allah Resulünün himayesi var
Karada denizde bir serbestliktir
Herkes dileğince yolculuk yapar
Erzuh, Cerba halkı temsilcileri
Tebük’e gelerek anlaşma yapar
Bu Yahudilerin ödemeleri
Recep ayındadır altın yüz dinar
Niğmetullah UÇAR
Antalya
12.06.2007
Kayıt Tarihi : 15.9.2007 11:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Niğmetullah Uçar](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/09/15/peygamberimiz-33-tebuk-seferi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!