bilinmez bu aşk neden nasıl ne zamandan beridir var?
yıllardır şizofreni hastasıydı bizim aşık
belki de şizofreni hastası değildi kimbilir?
kamu görevlisiydi memuriyeti sırasında omzunda yıldızlı bir kadın subaya aşık olmuş karşılıklı aşk ilişkisi yaşamışlar hep anlatırdı
tensel ilişki değilmiş ruhsal ilişkiymiş sevmişler birbirlerini aşık olmuşlar aynı evde bile kalmışlar
mesai bitiminde evlerinde kadın komutan bizim aşığın döşüne yatar kalbinin sesini dinlermiş anasının karnında anasının kalbinin sesini dinleyen bebek gibi dinlermiş kadın komutan
köy tarhanası kokulu sağlıklı mutlu huzurlu bereketli nasipli kısmetli uzun ömürlü hissedermiş babasız büyüyen kadın komutan
el ele tutmamışlar öpüşmemişler bile tuhaf ama tensel ilişki değil can cana ilişki kurmuşlar
canın cana değdiği ruhların birbirine yakın olduğu canlı bir ilişki
nihayet görev süresi dolunca 1000 km öteye tayin etmişler kadın komutanı
bizim aşıkla telefonla mektupla görüşmeye devam etmişler
kadın subay çok özlemiş vakit bulup yüz yüze gelememişler artık
yıllar içinde kadın komutanın omzunda yıldızlarla dolmuş çelenkli yıldızları vardı en son
bizim aşıkla tanıştıktan 12 yıl sonra ŞEHİT ediyorlar kadın komutanı omzunda çelenkli yıldızlarıyla gerçekten Hakk'a göçtü mü?
gözlerden kalplere aktı hakk dünyaya göçtü mü gerçekten?
bizim aşık inanamadı hak dünyaya uğurlamaya gidemedi gönlünü de razı edemedi ayaklarını da
ama bizim aşık uzun yıllardır ŞİZOFRENİ HASTASI belki de değil kimbilir?
sevgilisi ölmemiş her akşam yattıktan sonra kilometrelerce uzaktan gelir döşüne yatarmış
aşığın köy tarhanası kokulu kalp atışlarını dinler uyurlarmış hâlâ
sabah olsun istemezmiş kadın vedalaşır gidermiş keşke rüya olsaydı diye düşünürmüş
rüya olsaydı rüyadır umursamaz ama vedalaşıp gitmesi lanet
aşık avuç içlerinde gezdirirmiş kadının kadife çiçeği kokulu saçlarını ciğerlerine çekermiş kadın gidince burun delikleri hasretinden zonklarmış ciğerlerinde cam çizikleri
keşke rüya olsaydı diye düşünürmüş uyanır unutulur gider ama unutulmaz gün boyu
kulakları burnu gözleri elleri akciğerlerine kadar kanarmış kadife çiçeği kokulu acıları varmış
bilinmez gerçekten böyle bir kadın var mıydı?
"Köy tarhanası kokulu sevgilimle yaşıyorum." bilinmez dediği aşkı yaşadı mı?
bilmiyorum gerçekten bilmiyorum
kimse anlamaz da bilmez aşık yaşamış böyle bir aşk önemli olan aşığın yaşaması mı?
yoksa bu aşka şahit beşerlerin de olması mı?
tek şahit kendisinin olduğu bir durum
bir de şehit kadın komutan ve Allah
başkaca ne gören var ne de duyan sadece aşık şahit peygamberler gibi Allah'ı sadece onlar görürdü konuşurdu tek başlarına
bu aşka kim şahit oldu?
şizofren bir erkek şehit bir kadın ve Allah
bu aşkı kim biliyor?
şizofren bir erkek şehit bir kadın ve Allah
Allah peygamberlik verdi başkaca gören olmadı
bu aşkı duyan kul hamali de peygamber olamaz mı?
Kayıt Tarihi : 4.10.2024 02:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!