sen ertesiydi zaman
ve kasvetli bir telve gibi kurulmuştun içime
güneşe dokunmayan ne varsa
kendinden uzak dursun isterdi
salıncağına dayanan o küçük kız
bu sabah bir ağlamak var içimde
düştüm düşlerimin kenarından
sağ kolum, sol omzum birbirine küskün
yaşam oyununun surları bir yıkılsa dedim
arklarımdan sularımı geçireceğim
yumruğunu masaya vurdu
yokluğun; kasvetli bir bulut
bir örümcek ağı
uzayarak kısalan
varlığın; mahvoluş
tükeniş
alevin ucu yanık, aşkın dili keskin.
kırkiki heceli içimdeki ses
gözlerimdeki hasır örtüyü kaldırsam
ve bir yağmur yağsa yanaklarıma
anlatacak sesimin buğusu
hangi kurdan işlem görüyor demiştin aşk?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!