Pesüs Şiiri - Edip Cansever

Edip Cansever
8 Ağustos 1928 - 28 Mayıs 1986
202

ŞİİR


599

TAKİPÇİ

Pesüs

Ben denizin kumları üzerinde durdum
Bir heykel tadında olan ve bunu geçen
Bir şekilde denizin kumları üzerinde durdum
Durdum ki, şehrin son kalıntısı onu unutmak olsa gerek
Diyordum. Ve bütün ayrıntılarından sıyrılmış bir düzlüğün
Ayrı bir nesne gibi, daha sonra da
Hiç görmediğim bir yaratık gibi üstüme gelmeye başladığı
Bir şey olsa gerek
Ben bunu duyuyordum.

Yalnız duymak mı? korktum ve her yerlerimle yalnız oldum
Oldum ki, düzlük dediğim o korkunç varlık
Bitmez tükenmez bir kaynaktan çoğalarak
Üstüme aktıkça benim
Ben kendimi koruyordum
Sanki bir çaresizlikten ödünç aldığım kendimi
Mesela ellerimi bir heykeli bozmayacak şekilde boşluğa uzatarak
Bir anlam vermek istiyor gibiydim düzlüğe
Ve birtakım görüntüleri üst üste yığaraktan
Bir anlam
Sonra alanlarda, ana caddelerde unutulmuş
ırtıcı bir hayvan gibi işte ben
Yapılması akla gelmedik
Daha bir sürü şeyleri de hep yapıyordum ki
Pek denenmemiş bir boğuşma şekli oluyordu bu da
Sonra ben yoruluyordum.
Yalnız yorulmak mı? giderek geri çekiliyordum biraz
Pençesi asfaltlarda gezen, tüyleri camları ikileştiren
Aşılır bir yer sanan o beton duvarları
Mermerleri ve soğuk potrelleri tırmalayan
Ben
Geri çekiliyordum biraz
Güçlenip saldırmak için düzlüğe yeniden
Ama hiç bilmiyordum ki, neresinden vurulurdu bu düzlük
Neresinden bozulur
Bilmiyordum ki
Bildiğim bir şey varsa, bana pek bir zararı dokunuyordu diyemem düzlüğün
Diyemem, çünkü bir yerlerim hiç mi hiç acımıyordu ki
Ne bir baş dönmesi, ne bir göz kararması
Duymuyordum ki
Olsa olsa benim kendime bir şeyler yapmam için zorluyordu beni
Düzlük
Ve gerçekten yaptırıyordu da
Mesela giderek yenilmem gerekiyordu ki kendime, yenildim
Uzanmam gerekiyordu ki yere, uzandım sonunda iyice
Uzandım içimdeki o beyaz düzlüğün taşırdığı
Bembeyaz taneciklerin üstüne
Artık çağanozlar bir su gibi beni yalayarak
Geçiyorlardı tek sesli yaradılışımdan
Ve memeli balıklar ağır ağır doğuruyorlardı içimde
Ben ve kumlar bir pesüs gibi ağırdan yanıyorduk
Biz öyle yanıyorduk ki, dünya ise bu alevden
Bir bağışlanmamış dünyaydı
Artakalan dünyaydı eski bir tevrat plağından
Gittikçe bizim olmayan bir
Dünyaydı
Ve düzlük bir peygamber ölüsü karşısında
Bitmeyen bir düzlüktü ki... işte ben
Gene de tam kendisi oldum diyemem düzlüğün
Diyemem
Çünkü bazı olaylar bunu doğruluyor
Ve bazı düşünceler.

Şöyle ki:
Martılardan bir tanesi yalnız yaşıyormuşçasına boşlukta
Dünyanın en heyecanlı çizgilerini çizdi
Ve bulutlar doldurdu bu kıvrımları yavaştan
Ve benim yarattığım tanrılar ki, geldiler
Bir inip bir çıktılar çocuklar gibi
Çığlık çığlığa
Bu metalsi görünümler arasından
Sonra ben belki de gözlerimi yumdum
Her yerlerimle yalnız old
..........
..........

Edip Cansever
Kayıt Tarihi : 7.9.2001 14:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Can Dılrubar
    Can Dılrubar

    ''Şöyle ki:
    Martılardan bir tanesi yalnız yaşıyormuşçasına boşlukta
    Dünyanın en heyecanlı çizgilerini çizdi
    Ve bulutlar doldurdu bu kıvrımları yavaştan
    Ve benim yarattığım tanrılar ki, geldiler
    Bir inip bir çıktılar çocuklar gibi
    Çığlık çığlığa
    Bu metalsi görünümler arasından
    Sonra ben belki de gözlerimi yumdum
    Her yerlerimle yalnız oldum ki, düzlük
    Etimi ve benim bütün boyutlarımı yemeye başladı
    Ve hayallerimi
    Yemeye
    Demek oluyor ki bir süre kalsam böyle
    - Ne kadar mı, bunun pek önemi olduğunu sanmıyorum -
    Kimseler tanımayacak beni. Deniz hayvanlarının
    Kurumuş iskeletlerine döneceğim
    Korktum
    Yani hiçbir şey değilim de ben, sadece bir konuyum
    Öyle mi
    Doğruldum işte yeniden
    Bir insan tadında olan ve
    Bunu geçen ben
    Denizin kumları üzerinde durdum.

    Ben denizin kumları üzerinde durdum
    Ben, diyorum, demek oluyor ki bir anlamım var benim de
    Değişen bir şey olarak ve değiştiren
    Bir anlamım var
    Peki öyleyse neden hep başkaları tanımladı beni şimdiye kadar
    Neden
    Gerçi sessiz ve ünü olmayan bir yaratıktım, biliyorum
    Ve onlar güçlüydüler, biliyorum
    Ne zaman biraz öfkelenmeye kalksam, bu bile
    Onların istediği bir öfke oluyordu ki
    Sonra ben susuyordum
    Ama bir suçluluk da duyuyordum ki, bu da bir başkaca düşmanımdı benim
    Ben neydim.''

    Cevap Yaz
  • Jan Ziryan
    Jan Ziryan

    ''Hiçbir şeyin hiçbir şeyliği gibi bir şeydim. İşte ben
    Hiç kimselerin tutmadığı oyunlara giderdim
    Bir kedi ayaklarıma sürtünerekten geçerdi - ki benim yaşamımda
    Her zaman bir kedi bulunur, onu ben
    Bir imza gibi yazılarıma koyarım -
    Ve duvarlar yumuşardı, sarkardı
    Ellerimle ittiğim olurdu onları bu yüzden
    Terlerdim''


    ...

    Cevap Yaz
  • Mey Ziyade
    Mey Ziyade


    ne deniz ne kumlar ne de şiir için.. bu gün sadece denizin kumları üzerinde bir zamanlar mutlaka ve belki bir gün mutlaka gülümseyecek bir kaç küçük çocuk için..bugün sırf bu yüzden ölmek yok. . . ertelensin..

    kahramanlarından başka kimsenin anlamlandıramayacağı bir 'sır'la..herkesin yanlış anlamasından duyulan hazla... sadece çocukların bildiği o mütebessim bakışla..tüm dünyayı dışlayarak.. kovarak..aptal yerine koyarak.. (zira aptaldılar..ait olmadıkları bir oyuna sızmaya çalıştılar!)

    bugün sadece bunun için. göğe bir kaç kez (dört kez..) baktım..

    Cevap Yaz
  • Deniz Saraç
    Deniz Saraç

    'ah' dedim ki 'a' dememe de ramak kaldı.....
    'ha' dersem,'di ordan' da diyebilir miyim katibe..??

    dünya bize bağışlanmayacaktı;şükür!..

    Cevap Yaz
  • Tahir Yaprak
    Tahir Yaprak

    şiirin dönüm noktası. edip cansever imgeleri kullanan bir büyücü gibi.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Edip Cansever