Peşinden koşulan sinsi / çamur

ölüm bile gögün yangınlarına sır olmalı

f e t t a n
dünya

köşeye kıstırsan da geceyi,
aklımın dört kenarından çıkan sesten başka
hangi dil över değirmende seni
hangi hicreti fısıldasam kulağına
sol omzun eğri,
düşer emanet / basamaklarından.
kanatları yok pişmanlıklarımın
şahitse de duam sırrıma

damarlarıma sığmayan aşikar,
iner son nefes / ayaklarımdan
rıdvan artığı dudaklar, ucuza satmaz ölüme kendini
garip gölgem, cilveye dalmış hıfzetmekte
hangi buğulu camda kaldın, harfsiz yüzüm
hangi ayette unutuldun, caresiz tercihim

kör elleri açan Mesih, varlığın yokluktur
k ı ş k ı r t t e n i

kirlendi üveylikler / eyvah der bir damla su’da ihtişamın
lokmaları bölmeyi unutmuş, tanrısal yürekler
gün batımına dönmüş, mevta girmiş gözler
ab-ı hayat emrindeyken
n e a n l a r k i
dünya pazarında kurtlanmış
k â b i l b e y i n l e r

talipsen
h a y k ı r m a!

kader tasında gözyaşlarım titrer
çelişkilerimi hangi sabır ustası diker?
firakım gök sofrasında sendeler
İlyas’ın suyu dünyayı burnuma dar eder

ölümü çakır keyif bildim / küfürbaz mahzenli dünya

biriktirdiklerime
i n a t