Pervane Cesetleri Şiiri - Kaan Kılıç

Kaan Kılıç
46

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Pervane Cesetleri

Gidersin bin kuyunun derinliğini üşürüm
Kapkara kuyuların o salaş kuytusunda
Cesedimle oyulan bir derinlik büyütürüm
gidersin ah simsiyah pervaneler sırtında
binlerce pervanenin semazence raksettiği
karaşın kederlerle yangına dönüşürüm!

gidersin tüm kuyular sıkıntımı üşütür
gidersin yüzümde korkunç kuyular büyür
tılsımlı fısıltılar bırakırken ardında
keskin bıçak yankısı ya da hızar sesleri
Bilsen nasıl asırlardır meczubane çürüyor
ah yüzümde unuttuğun pervane cesetleri!

git ki azap git ki kezzap kelimeleri
sarktıkça ağzından korkunç ejder ağzıma
git kapkara kuytular artık çürütsün beni
mızraklı yeleler bağışlarken yenilgime
git paslanır bir arslanın demirden pençeleri!

Git ki acılara dublajdır sessizligimiz
Git biz kimin katiliyiz katli vacip katiller
faildik katlimizi maktülüne sunarken
katildik maktülünden kaçtığımız vakitlerde
maktüldük katlimizi tılsım diye gizleyip
sevişerek işlenmiş bakir cinayetlerde!

git de siper kıl beni meşhur cinayetine
git göğsüne kalkan tut taşlayıp dudağınla
öl de git de,defet,geber, kahrol de
kat ilmeğin boynuma tuzun olsun katlimde
as beni yüz bin kere istersen saçlarınla!
bu mülteci cesedini çürütme ciğerinde!

git hüznüme uyak düşür ölümlü dizeleri
git yüzümde binlerce pervane cesediyle
kalsın beni mahsun kılıp kuyularla gittigin
meczubunum cezbene tutulmuşum neyleyim
hakir görmem sevgilim riyakar bir bıçaksın
ne vakit bir yüzünde görsem kendi aksimi
öte yüzün sıyırır bak kemiğinden etimi!

git hükmünü hiçe indir çınlarken havsalamda
dudağına indirdiğim efkarımın hatmini
git mürted mabedlerde çekilen tesbihlerle
darmadagın kıl artık dudagında zikrimi
ne dudakların emsin artık akıttığım zehrimi
ne altımda yelkovansın vurdukça saat oniki!

git ki gölgelesin şanımı puhu uğultuları
git yerleşsin efkarıma bin buyruklu ejderin
sad mim lam elif diyedir geri sarsam hayatı
aksimdeki kadrajda saklayamam buseni
vah vurulduğum zincirlerin hoyrat kördüğümleri!
vah çeliğin sakil hacmiyle ağrıma yerleştiği!
baygın bir cerahattır aşk denilen bulantı
meczubunum kaldırasın dağların ağır kibrini!

git kezlerce saçlarınla son kez yine as beni!
git göğsümde gürültülü harabeler kalsın
git gidişin böğrüme falçatalar fırlatıp
böğrümde onarılmaz cılk yaralar bıraksın!

git yoklugun boyunduruk dudakların firari
dokunmaktan fukara git öpüşmeye istiğrak
yedi ceddin yetmiş yedi zulmuyle gitsen beni
Bilsen nasıl asırlardır meczubane çürüyor
Ah yüzümde unuttugun pervane cesetleri!

Kaan Kılıç
Kayıt Tarihi : 4.6.2008 17:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kaan Kılıç