ucu yırtık mektuplarda eskitilmiş
bir zaman artığı bu
kimse ölmez bizim için
kadeh tokuşturmalar acıyla izlenir böyle
kimse atmaz ilk kurşunu
zemzem yudumlatmaz
ateş rengi rüyalardan hiçbir yürek
boşalan masalar kuyruğunda
sıra bekleyerek geçer ömür
kahır oyalı çeyizler
sandıklarda küflenir ne hazin
ak saçlı bir yenilgiye gideriz evrilerek
sağrımızda tövbekar sancılar
bir düşünce yırtığı alnımızdaki çatık kaş
iktidar harından fışkıran nar taneleri ah!
devasa bir hiçlik seğirir çöl kuraklığında
yüksek mahkeme kapılarında pürtelâş
amaç
gümüş bir tele dönüşmek
acının şakağında
hayatın tüm cümleleri oysa
ölümden geçer
sen sus!
“persona non grata”
biz ölürüz kendimiz için
(*) “Persona Non Grata”: Diplomasi dilinde, “İstenmeyen Adam”…
('ŞİKÂYETNAME', Hayal Yay. Temmuz 2010, Sayfa 74)
TANIMAM, BİLMEM, ANLAMAM AMA!
“AB'li politikacıların ve komisyon üyelerinin içişlerimizi izlemesi, yaptığımız anlaşmaların, kabul ettiğimiz kuralların gereği...” diyor Altan Öymen. (20 Aralık 2005 – Radikal Gazetesi)
İtirazım var!
Aynı hararetle neden Rektör Yücel Aşkın davası izlenmez? Veya acil kapılarında sürünen gariban vatandaşın hal-i pür melali? O anlı şanlı, çok konuşan gözlemcileri Van’da göremedik. Ne de ruhsatsız ambulanslar soruşturulurken veya yoğun bakım ünitelerinde, ki milletçe oradaydık biz.….
Irak kan ağlıyorken, insan hakları savunucuları neredeydi? Ama onlar EU (AB) anlaşması falan yapmamışlardı, değil mi? Demokrasi umarken, vahşi bir savaşın göbeğinde buldular kendilerini…
Anlaşma olmuş olmamış, ne önemi var? Senaryo her yerde aynı…
Yoksa bu komisyon üyeleri hep oralarda-buralardalar ama medya mı fark etmiyor?
“Holding medyası” dedikleri, bu mu ola?
Ben anlamam, ama gün geçtikçe kafam karışıyor doğrusu…
Karma Komisyon Eş Başkanı Joost Lagendijk’in devirdiği çama ne demeli peki? Şahsen ben, düşüncemi özgürce ifade etme hakkıma sığınarak, bu zatı “persona non grata” ilan ediyorum.
Bu haklar yalnızca ayrıcalıklı kişilere verilmiyor sanırım!
Yurtsever bir Türk vatandaşı olarak, ordum beni koruduğu için; bu uğurda, gencecik mensupları gözlerini kırpmadan ölüme yürüdükleri için yoksa özür mü dilemeliyim?
Bakın bu AB’nin işine kafam ermiyor benim!
Nalıncı keseri gibi yontmayı bir türlü beceremiyorum.
Çifte standardizasyonu da…
“Orhan Pamuk ne konuşursa konuşsun, bizim ulusal bir kıymetimizdir” diyor değerli yazarımız Serdar Turgut (20 Aralık 2005 – Akşam Gazetesi) .
Ne yazık ki, unuttuğu bir şey var. Son dönem açıklamalarına kadar elbette ki öyle idi. Benim de çok beğendiğim bir yazardı. Ama artık değil. Turgut’a göre Pamuk acilen devlet koruması altına alınmalıymış. Evet, tabii ki korunsun. Mutlaka, çok sıkı korunsun hem de! Allah muhafaza, başına bir iş gelmesin. Aksi halde sivri konuşmalarıyla almayı başaramadığı Nobel Ödülünü, mahkeme kapılarında çıkan arbede yüzünden, ününe biraz daha ün katarak biz kendi ellerimizle altın bir tepsi içinde sunmuş olacağız! Yazıda söz edilen “60 kişilik gezgin faşist grubu”nu tanımam, bilmem ama ben rencide oluyorum….
Gördüğünüz gibi bugün, bonkörce “persona non grata” ilan etme günüm…
“Laissez Faire” - Bırakınız Yapsınlar” diye çığlıklar atıyorlardı 18. YY’da.
Daima ekonomik müdahaleler ile başlıyordu bu işler...
Ve geliyordu arkası…
Öyle değil artık….
BIRAKINIZ GİTSİNLER!
Onurumuzu ayaklar altına aldırmaksızın; kendimiz için yaşadığımız gibi, kendimiz için ölmeyi de biliriz biz.
(20 Aralık 2005) - Şikâyetname Dosyasından
Naime ErlaçinKayıt Tarihi : 20.12.2005 14:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu haklar yalnızca ayrıcalıklı kişilere verilmiyor sanırım! '
lagendijk'in yaptığı çam devirmenin çok ötesinde...bu millete,onun şeref ve haysiyetine, ordusuna,namusuna hakaret...içişlerine müdahele ve egemen olamayışımızın göstergesi...bunun vebalide siyasi erkin üzerindedir.
Diğer taraftan,düşüncenizi özgürce ifade ederek istenmeyen adam ilan edemezsiniz bu ülkede...zira Başbakan dava açar...gazeteci Sn. Tuncay Özkan'da böyle dedi ve prof. Yücel Aşkın hakkında böyle bir inceleme başlatılıyorsa...BEN DE SUÇLUYUM dedi...ve www.tuncayozkan.com sitesinde açmış olduğu imza kampanyası çığ gibi büyüyor...KanalTürk tv nin ve Yeni Şafak gazetesi yazarlarında olan Sn. özkan...bizim sesimiz oldu...
buradaki imzalar neden orada olmasın...birlikten kuvvet doğar ve SAĞIR SULTANLAR DUYAR BELKİ...BELKİ DEMOKRATİK HAKKIMIZI BU ŞEKİLDE ORTAYA KOYABİLİR VE PERSONA NON GRATA DİYEBİLİRİZ...hakedenlere...sevgi ve selamlar .
GİTSİNLER EFENDİM GİTSİNLERRR !
TÜM YORUMLAR (12)