En karanlık dehlizlerinde ruhumun
Hep hüzün ağlayan,
Hep yeniden kanayan
Hep keder yutkunan çocuk
Sorma neyin var diye...
...
Hep usulcadır çekip gitmelerim
kanayan yaralarımı
pişmanlık ve kahırlarımı
yüreğimdeki tüm çiçekleri
ve hazan yapraklarını
usulca toplar
ihanet pusudaydı
baskın yedim puslu bir gecede
içimde aldanmışlığın tarifsiz acısı
boşa adanmışlığın ağır kahrı
bir arpa boyu yol gitmemişliğin
şaşkınlığı var üzerimde
çölleşen yüreğimin
kızgın kumları üstünde yıllardır
prangalara vurulmuş ruhumla
kurumuş göz pınarlarım
hıçkıran kalbimde
elimden alınmış şiirlerin hüznü
bir gece vakti
sonsuz ve ıssız yalnızlığında ruhumun
yudumlarken hüznümü ve kederimi
en güzelin bile
ne kadar çirkinleşebileceğini gördüm
tevazu maskesiyle kibir dağlarından indiğini
Ben, kimsesizliğin kucağında büyüyen yetim
Acının ve ihanetin tavında dövülen demir
Ben umutsuzluk çöllerinde yeşeren umut
Deliliğin kıyılarında dans eden serkeş
Ben teslimiyet diyarının inatçı direnişçisi
Öfkeli isyanların havaya kalkan yumruğu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!