Çal be âşık, isterse tel kırılsın,
Varsın biraz parmakların yorulsun.
O vefasız işlesin her günahı,
Gelsin hesap yine benden sorulsun.
7 Nisan 1983 – Perşembe / Ödemiş
..
Cana ekleyip seni, eyledik oysa canan,
Gönül tahtını verip, bildik yegâne sultan.
Kimine vefa ettin, erdi murada ama;
Kimine cellât oldun, boyun vurup can alan.
31 Mart 1988-Perşembe/Ankara
..
Anladım ki ölümden korkmuyorsun cengaver!
Her çetin saldırıya, göğsün koyarsın siper.
Kaç kere yara aldın bağrından yıkılmadın,
Sırtından vurmadıkça, ya kim seni alt eder?
6 Aralık 1990 – Perşembe / Bilecik
..
Sen beni hiç sevmedin, çoktan anladım bunu,
Biliyorum hicrandır, bu aşkın elbet sonu.
Ne var ki şu gönlüme anlatamadım gitti,
O vefasız kalbinde, başkası olduğunu.
25 Aralık 1986-Perşembe / ANKARA
..
O’nu hep ağlar gördük, arzuhâli şirin mi?
Firakının sebebi bâtınından derin mi? ..
Hizmet semeresinde sap sam’anın payı ne? !
Kırığından em sızan testi yoksa, rehin mi? !
..
Bugün hatrı sayılır bir hızla karanlık günleri aydınlığa çevirmiş bir adamın doğduğu gün. Bugün hiç kimsenin "Bu çocuk askerlik bile yapamaz! " deyipte, akranlarından evvel onurla askerliğini bitirmiş ve yuvasını kurmanın bir diğer kutsal görev olduğunun bilincinde olan Mehmetciğin günüdür bugün. Bugün direndiği ne varsa ve tüm zorluklara rağmen, engelleri git geller içerisinde deviren direniş hareketinin sembolik bir günüdür onun için. Bugün tüm kendi çevresini bir yıl içerisinde bir hayli iyi tanımış, herkesin sempati duyupta kendi egolarına yenilebileceğini daha önce hiç düşünmemiş bir yol arkadaşınızın arkadan deşilebilmesinin mümkün olduğuna inanan ve bu yüzden artık nefis deryasında tüm arkadaşlarınının boğulmasına izin verdiğini farzeden, özgürlüğü tutsaklık mecrasında yaşayanlara gardiyanlık yapmış bir memurun ve ya bireylere hak ettiği uzaklıkta olmayı öğrenen bir dostun günü. Bugün geçmişteki hatalarından ders aldığı ve bundam sonra bir hatanın tekrarının müslümana uygun görülmediği mantığıyla Allahın izniyle hareket etmeye çalışacak bir din kardeşinizin doğduğu bir gün. Bugün bir adım attığında bir adım hiç düşünmeden gelen varını var olan tüm sevdikleriyle paylaşan kardeşinizin doğum günü. Bugün annesinin evladına olan aşkıyla yetişip aşkın ne olduğunu anne karnından itibaren yüreğinde hisseden ve hergün bitmek bilmeyen sevgiyle "Oğlum ayağına şu terlikleri giy" diyen, Rab'bimin cenneti ayakları altına serdiği kadının, en kıymetlisinin doğduğu bir gün. Bugün annesinden öğrendiği tüm sevgi elementlerini, bir başka kutsal varlığın yüreğine cömertçe fısıldayan ve birlikteliğini helal ve sünnet yolu ile nişanlamış ve hayatını, cenneti ayaklarının altına sereceği günü beklemeye adamış bir insanın doğduğu bir gündür. Bugün sevgisini içinde yaşayan bir babanın sabaha doğru uykudan sıçrayarak uyanan ve karşısında yiğidini gördüğünde adını zikredip tekrar uykuya rahat bir şekilde dalabilen adam gibi adamın varisinin doğduğu bir gün. Bugünüm yarınıma şahit olsun hayırlı nice yıllarda ve yollarda yol almak üzere Rab'bim yüzümü kara çıkartmasın seven sevmeyen herkese selam olsun.
02.07.2015/Perşembe
Tamer MEZGITCI
..
Oturdum akşam vakti, şöyle körfeze doğru,
Aklımda yer eylemiş, yine o aynı soru…
Martılar neyin olur? Gece gündüz peşinde,
Söyle biz de bilelim, Dokuz Eylül Vapuru.
17 Nisan 2008-Perşembe / İzmir
..
Bir gün sen de akşama davet edilirsin
Ya perşembe ya cuma davet edilirsin
Nurani bir el sunar yakuttan kadehi
Elife, cime, lama davet edilirsin...
(2005)
..
El insaf be sevgili, yetmez mi bunca çile,
Daha ne kadar zulüm edeceksin bu kula,
Tanrı böyle emretmiş, aşığın ben olmuşum,
Her cefana katlandım, katlanıyorum hala…
7 Nisan 1988-Perşembe/Ankara
..
Gurbet gözün kör olsun, duymaz mısın bu yası,
Öksüz, yetim gibiyim, dinmeyen ağlaması,
Gözyaşı, alın teri; karıştı birbirine,
Kolay kazanılmazmış, senden ekmek parası.
20 Ocak 1983- Perşembe / Ödemiş
..
En kara gece bugün, sen farkında değilsin,
Işığı sönen benim çünkü yarına elsin.
Bil ki hiç doğmayacak ufkumda güneş artık,
Zindana mahkûm olan, sabahı nerden bilsin?
7 Aralık 1989-Perşembe / Ödemiş
..
Sen o değilsin artık, bende de ben kalmadı,
Ağardı gitti saçlar, tenlerde ten kalmadı.
Sorduğun sevdan ise, hala durur kalbimde,
Ne var ki geçti yıllar, aşka zaman kalmadı.
19 Temmuz 1990-Perşembe / Konya
..
Sensiz olmaz diyordum, oldu olmaya lakin,
Bir ömrü heba ettim, ne yazık senin için.
Değmezmiş hiç meğerse, onca kahra acıya,
Hicranla yaşanırmış, en büyük aşk dediğin.
16 Kasım 1989-Perşembe /Ödemiş
..
Anlamıyorum sanma artık sende bir hal var,
Bakışların değişti, sakın eyleme inkâr
Belli benden geçtiğin, uzaktan bir el için,
Git gurbet yurdun olsun, artık sonsuza kadar.
5 Ocak 1989-Perşembe /Ankara
..
Beyaz camı kirletti yağı yansımaları;
Etki çaşıtlarının pür-ishal simaları;
Daha ne kadar sus pus sineye çekeceğiz,
Sinir uçlarımızı test eden imâları? ..
YUSUF BİLGE
..
Bir evimiz olsaydı, bahçesi sarı nergis,
Bir yayla yamacında; ne duman olsa, ne is,
Yanda bir ulu çınar, emme basma tulumba,
Bir de yel değirmeni, başka ne ister nefis.
19 Nisan 1990 - Perşembe / Konya
..
Unut her şeyi gönül, geçmiş geçmişte kaldı,
Farz et yaşadıkların, dinlediğin masaldı.
Onlar erdi murada, biz kaldık boynu bükük,
Soldu pembe haller, yerini hicran aldı.
29 kasım 1990-Perşembe/Bilecik
..
Sen de tanımamışsın, beni hiç anlaşılan,
Kim tanıdı ki zaten? , Söylenenler hep yalan!
Öyle bildiysen beni, sözüm yok daha başka,
Çek bir kalem dostluğa, burda bitsin Süleyman!
26 Mayıs 1988 – Perşembe / Ankara
..
Çal âşık söyle haydi, içim açılsın biraz,
Dağılsın üzerime çöken bu ağır enkaz.
Bunaldım gam, kederden bahsetme bugün sakın,
Şöyle neşeli olsun, dinleyelim saz ü söz.
28 Nisan 2005-Perşembe / İzmir
..
Ramazanın bereketi damadın iftar yemeği;
Buseyle oruç açanın ünlendi düğün derneği;
Şekerleme şakasına misal olur mu dersiniz? !
Gelinliğin eteğinde uyuyan sokak köpeği...
YUSUF BİLGE
..