Internet sitesine “Türküler” adlı şiirimi indirdiğim geceydi..Dostlarla koyu sohbetin ardından gözlerimde birdenbire bir kararma ve dalgalanma oldu.
Arkadaşlarımın çoğuna “iyi akşamlar” diyemeden bilgisayarı kapatmak zorunda kaldım.
İçerdeki oturma odasına geçtim.Gece yarısı ajansını dinlemek için kanal açtım.
Başımın dönmesiyle kendimi yerde buldum. Kaç dakika geçti, bilmiyorum..
Gözlerimi açtığımda tavanın üstüme doğru indiğini gördüm, başım müthiş dönüyordu.. Sağ kulağımda cızırdı, uğultu… Ses tonları katlanarak çoğalıyordu.
Uğultular, robot aksanı sesi vererek, beni deli ediyordu. Gittikçe daha dayanılmaz olmaya başladı.
Öğlenden sonraya kadar sarktı, bu durum.. Acile gitmeden geçer diye, ağırdan alıyordum.
Çocuklar okuldan geldikten sonra acile gittim.Yoğun bakımın ardından baş dönmeleri, mide bulantısı, gözlerimin nemlenmesi, kulağın hiç duymaması üst üste gelen olumsuz vukuatlar seyretti. Biri konuşsa bile çınlıyordu, kulağım..
Hiçbir yerim ağrımıyordu varsa yoksa kulağımdı,beni rahatsız eden ve endişelendiren..
Bir an önce bu durumdan kurtulmak ümidi ile
çaresiz bir şekilde doktorların, hemşirelerin gözlerine bakarak
olup bitene tanıklık etmekteydim.. Sol kulağım çok net duyuyordu.O kadar ki karınca yürüse duyacak şekilde artmıştı duyma sezgim..Sağ kulağımda ise tam anlamıyla sessizlik hakimdi..Hiç bir şey duymuyordum..
Üç saat sonra başka bir hastaneye kaldırıldım.Gerekli bakımı yapıp, ilaç verdikten sonra uyumamı ve dinlenmem gerektiğini söylediler. Cuma sabahı uyandığımda dört kişilik bir odada buldum kendimi.. Biri taburcu oldu, öğlen vakti ve üç kişi kaldık..
Kan şekerimi ölçtüler.. Bir insandaki kan şekeri 4-5 arasında olması gerekirken bendeki şeker 17.30 çıkmıştı..Gözlerimdeki nemlilik gitmemişti, hala..
Sağlık kontrolünden geçtikten sonra tansiyonum ölçülecekti.Daha ilk haftası olan bir öğrenciye vermişlerdi bu işi.. Ölçmek için en az üç kez eviriyor, çeviriyor ve ters takıyordu aleti..
İşin ehli olan diğer hemşire ise ses çıkarmıyordu, öğrensin diye..Sonunda dördüncü takmada başarıyordu, genç asistan..Ve her gelişinde “bu defa ilk takmada başaracağım” diyordu ama yine dördüncüde başarabiliyordu..
Cuma günü böyle geçmişti..
Cumartesi günü sabahı, sabah kahvaltısı ardından artık ilaçların
tesiri başlamıştı.. Şeker 17’ den 13’ e düşmüştü.. Günde dört kez ölçüm yapıyorlardı..Ara ara 10’ a kadar düşüyordu, şeker.. O gün, bir hasta daha taburcu oldu..İki kişi kalmıştık, artık.. akşam odaya girdiğimde kendimi kuş gibi özgür hissettim.
Odalarda, televizyon seyretmek için
özel oturma odası vardı. Hastanenin ve gelen ziyaretçilerin oturup sohbet ettiği yer de TRT,ATV, CNN, ROJ TV vardı. Kanallardan kanallara gezinirken, bir kanalda takılı kaldığım anda burnum tıkandı ve hapşırdım..
Olduğum yerde benden başka biri yoktu..Ve ekranda ki adamla göz göze geldiğimde, adam bana “çok yaşa” dedi..Acaba kulaklarım mı bana oyun oynuyor diye düşünürken, arka arkaya tekrar hapşırdım..Adam bu defa arka arkaya üç kere “çok yaşa” diye seslendi.Bu adam, şimdi bana mı diyor yoksa dizide oynanan rolle denk mi düştü diye bocalarken, birden kumanda elimden düştü ve kanal değişti..
Neyin, ne olduğunu anlamadan kanalı aramaya başladım.. Neydi bu olan diye
yazarken bile düşünüyorum…. bu sizce ne olabilir? ...
Yusuf Ter
25.03.2006
Devlet hastanesi Listal
Not: 29.03.2006 Hastaneden Taburcu oldum...
Yusuf TerKayıt Tarihi : 4.4.2006 07:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

selam ve dua ile
ozan serafettin Hansu
Almanya
TÜM YORUMLAR (1)