—yerini almıştı yarin imgesel gölgesi
öpüyordu dizelerimde hoşluğum yazılıyordu
zaaflar zarfın içinde yazılmamışa yazgı
kendi ateşinde yanan yapay tanrılar gibi
tutkunun mecrasından korkunun meçhulüne adıldık
zaman yok
zaman kayması, kaymağıyla sürülüyordu cümlemizin cemaline
tedirgindi bilinçaltı yarın yarin rüyası görülmeyebilir diye
devrik bir hüzün tutuşuyordu gelmekle hiç gelmemek arasında
gelgitin tini kimdi? kimdi bu kimliği aşka yırtan
kimdi bu aşkı kimliğe şiirleştiren
gülüşüyor sürekliliğin kozmosları sevi magmamda
cilveleşiyor gerçeğin özleri ruhsal ummanımda
uğultunun iç eli açıyor meramlarımın kapısının sözlerinde
…: kim bu kimin içindeki kim?
-ne kaldı arkamızda biz nedenleri eğerken
şimdi hangi sorunun sonunda işaretsiz seveceğiz
hangi gölgesi olmayan gerçeğin aynasında taranacağız
yüreğim senin içinde bir içi okyanus sunarken
şimdi bu sevdanın papatyasını kim dalgalara alıştıracak
şimdi ne zaman ıslanacak seviler aşk- alanın dilinde
yılmaz bir sonsuzluğun en sonunda gözlerim aşk renginde
seni istifledim ömrümün en sonuna, gelinlik kendi şarkısını okurken safure
Kayıt Tarihi : 7.4.2012 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!