PERİŞAN HALLER
Şehrin pazarını seyran eyledim,
Dost ile gezdiğim yollar perişan.
Dönüyor başımızda kara bulutlar,
Seher vakti esen yeller perişan.
Millet kambur oldu, gelen zamlardan,
Mana çıkmaz oldu, çalan sazlardan,
Eser kalmadı o, eski yazlardan,
Leylaklar açmıyor, güller perişan .
Akaryakıt zamda çekiyor başı,
Zamlandı milletin ekmeği aşı,
Bozuldu düzenler şaşkındır kişi,
Dertleri anlatan diller perişan.
Geçim zora girdi yetişmez para,
İşçisi memuru düştüler dara,
Döviz hız kesmiyor açıldı ara,
Cüzdanlar boşaldı eller perişan.
Alayım dedim şöyle birkaç bir şey,
Para mı yeter buna, hey babam hey,
İğneden ipliğe zamlanmış her şey,
Ortalık toz duman, haller perişan.
Amanı da deli gönül amanı,
Enflasyon da dinlemiyor fermanı,
Kalmadı paranın gücü dermanı,
Paramızdan geçtik, pullar perişan.
Asude ömrümüz, hep gitti güme,
Eremedik bizde, bir güzel güne,
Şöyle dönüp baksak, geçmişe düne,
Günlerden vazgeçtik, yıllar perişan
Ucuz düşlemesin kimse düşünde,
zamlar gelecektir peşi peşinde.
Salim ne söylesin bunlar dışında
Ülkemde yaşayan kullar perişan.
Kayıt Tarihi : 14.12.2021 16:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!