Bu nasıl gidişat geride kalmış,
Yerinde sayan oy iller perişan.
Çalışan bedenler seyire dalmış,
Tutmuyor nasır oy eller perişan.
Çağdan geri kalmak ayıptır beyler,
Herkes birbirini kazıklar paylar,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
perişan ki perişan.... insanlığın kat ettiği mesafede geldiği nokta gerçekten sıkıntı verici boyutta..
İsmail beyin güzel şiirine tebriklerimle...
Bu şiir, bende başka bir şiir doğurdu... Bu şiirine de bir nazire düşüverdi gönlümden:
Bu öyle gidiş ki AB'ye teslim
Benliğine uzak kullar perişan
Sermayeye gitti millî servetim
Avcıya oy veren eller perişan
Çağdan geri kim bıraktı bizleri
Kimlere oy verdik dövdük dizleri
Halktan sakladılar türlü gizleri
Susurluk, Şemdinli iller perişan
Ham meyve ermemiş firik çağına
Baykuşlar üşüşmüş dost kucağına,
Zemheri kış inmiş yaz sıcağına
Meyvesi yolunmuş dallar perişan.
Yoksulluktan öte ne belalar var
Pula çevrilmiş millî onur var
Kul, kula kul olmuş, daha beter var
Halkın tutunduğu dallar perişan
İnsan da insanın kurdu olmuşsa
Dostluk gülleri yanıp solmuşsa
Haramizâdeler bağa dolmuşsa
Konuşmayıp susan diller perişan
RÜZGÂROĞLU der ki üzülmek yetmez
Tembelin bağında kızıl gül bitmez
Halklar uyanırsa önü bent tutmaz
İşte gör o zaman teller perişan
A.Z.ÇAMUR
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta