Perinazın Yağmur Mesnevisi

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Perinazın Yağmur Mesnevisi

İsimsiz gemilerin geride bıraktığı köpüklere ahlarımı savurdum, gayrı yüreğim dalgalı ve temizdir aşklara.Eskiz izlerin izleğini kırdım, kırılmış suları da düzeltim .İstanbul Boğazı gibi kirli ve her aşka açık denizlere açılmış sevda gemim.
Molasını dalgasız umutların sonsuzluğunda verdiğimiz aşk arası aşklara bağlanan ırmaklar olmak ve akmak ve tutkuluca…Ve gelişlerin kırmızı sularından arkaik hevesler paklasın kalmalarımızı.Hüzün fışkıran yanardağlarımızın püskürdüğü acılar toprağının üstüne huzur ve aşk fidesi ektim.Dirençlerle kol kola gezmeye gelen var olmanın gül yaprağına kızıl sevgiler yazdım ince ruh kalemimle.
Yapışık kumruların umurunda umut derledim, kuğulardan uhu aldım yüreğimi sana yapıştırdım. Tarifsizliklerin dokunulmazlığı kalktı ve yargılanıyorum imkânsız aşkların meclisinden. Kesin bir sevme cezası gelecek duy ey perinazım…
Dokundukça sana ruhun açmazlarından asi yeller esecek yalnız kaldığım her ana.
Ölümcül akışları çağırıyorduk gizli buluşmaların hederlerine, sen pınarlarını akıtıyordun uzaklarını benime boyatarak boy atıyordu kavuşma gülümüz.
Küskün bulutların nemine buhurlarımızı gönderdik, unuttuğumuz sevinçlerin radarında yağmur cezası olarak gelsin diye.
Sevdamız kurak kuytularına gizlenmiş mahsullerin üstüne yağmur oluyor her damlada yeniden büyüyor sevda filizim.Hırçın öçler büyüterek ahlarımın susamışlığında süs biberi olan yerli leylinin kavruk masallarından ararot imkanlar sunuyorum hayata ve aşka.
Bahanesiz,hansız bir yolculuğun yalnızlığında çevirmesiz mayınların üstüne nasırlı alınganlarımı siper ettim geldim bensiz olduğun sınırına..
Vizesiz ve gönülsüzdüm baştan…Pasaportumu ve ruhumdaki akordumu bilmeden yalınç bakışlarla baktın,beni benden alışına kadar bekledim; ama yeter nefessiz ve sensiz beni bırakmaya hakkın yok diyerek haykırdım . Hayallerimiz ve hallerimiz kopuyordu bizden..Saklandığımız üzengi yansımamıza frengi puslar yansıyor,gönül defterimizin sol yanı cayır cayır yanıyor …Belli ki aşkın Endülüs ‘ü olmuşuz,Rome ve Julyet’ ders veriyoruz ali cenap sevmelerle.Güneş özlemleri üzerine ışıltılı buluşmalar düşüyor aşk karamıza.Kara delik açılan gezegenimizden kara sevdamızın kırk günleri başlıyor.Beni sana ağırlıyor kırk haramiler.Kırk peri peşimde, kırk seri başı oldum. Sırra kadem bir ademin cennetinden kovulan Havva’nın elinden sen aldım kimliksiz ve sensiz bir akışın okyanusuna atıl kaldık.
Dalga dalga oldu hislenişin,ruhun yer altı gemisiyle goncalarına öpücükler özlettim kurumuş dudaklarımdan.
Gönül kumbaramızda sözler biriktirmiştik şimdi kullanma zamanı.
Haydi kur cümlelerini,al pelerini,çiz Pergelinle kaçınılmaz açılarımızı.
Kavuşmanın masum dirençlerine katarlanmış sözlüğümüzden ekşi manalar söyle..Tanımsız,sınırsız, kitapların anlatamadığı bu aşk menkıbemi kutsi sözcelerinle durula gül açtıran,aşk devri kapattıran beni benden alan Perinazım.
Vuruluşumuzun vavlarında,kalışımızın avlarında, uzak kalışımızın ahlarında anlatılmaz,yaşanılmaz anlar arasında aşk aynamıza taranıyoruz. İşte aşk bu olmalı ki gülücüklerin yetiyor yetim kalmış her sensizliğim yetiniyor.,
Can çekişen iki yüreğin sıratında senin cennetine koşuyorum ve sol yanımda sevda defterim,beynimin tüm hücrelerinde sen sen… Ben sensiz gidemem gidemem.Ey aşk, ey sorgu melekleri duyun.. Sıratımızda el sallamayı nasip kıl tutkuların perişan perisi…
Değiş tokuş edilen bir terk edilişin yedeğinde kalan umutlarımın arz ve aşka kalktığı son sevme sanatından mahrum bırakmasın sevda…
Ne bende ölen gidenin, ne de yıldızların,ne de yeniden beni seven perinin suçu vardı.Tek suçlu benim aşk…Bir dolunayın dolu beyazlarında doyumsuzluklarla beni eğiten bir azazilin zil çalan haliyim.Keyfe mühürlü,anlara sihirli, an be anların tüm hazlarına şifreli ara hayatların ara yaşanmışlıklarındayım.Beni bulamayan bir benin kara bendinde aşklara ve anlara baraj olmuşum akan bütün ırmakları topluyorum.
Kalakalmaların şöleni bitince unutulamayacak bir sen denizinde gemi olarak periler, ahular,kumrular taşımak istiyorum.
Kanasa da yüreğimiz,yıkılsa da geliş köprümüz,paralansa da yaşadığımız her şey senli bir mesnevinin tüm parçasıyız. Her an, her gönül çırpınışında, her nefeste, her sözde, her gözde, her şeyde anılacaksın ve anlatılacaksın Perinazım..

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 22.3.2009 16:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüzeyme Avcı
    Hüzeyme Avcı

    Kanasa da yüreğimiz,yıkılsa da geliş köprümüz,paralansa da yaşadığımız her şey senli bir mesnevinin tüm parçasıyız. Her an, her gönül çırpınışında, her nefeste, her sözde, her gözde, her şeyde anılacaksın ve anlatılacaksın Perinazım..

    Neden bilmiyorum bu şiiriniz tüm şirlerinizden fazla guygulandırdı yüreğiniz dert görmesin tebrikler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Hayrettin Taylan