Sen bugüne kadar yazdıklarım arasında en perili şiirsin.
Ne garip...
Sihirli gözlerin bir atmosfer olayı belki de.
Kılavuzu kaybolmuş dört mevsimsin.
Enlemler çokluğunda merasimsiz karşılaşmak seninle
Bir kere eski bir plak kadar değerlisin.
Beyazıttaki güvercinler kadar ürkek,
Aşk yoksulu olmuş hazinesin.
Birbirimizi görmeden önce...
Bugün sana benzeyen seni gördüm bir şiirde.
Dünyadan kaçan iki çocuğuz biz...
Susarak konuşan,
Kimse görmesin diye gece karanlığında ağlayan,
Şehre cahilce vedaları anlatan iki çocuk.
Son bir sevda çabukluğunda ilerliyoruz eski yarınlara.
Kışın ortasında çiçekler açan ağaçlar,
Mavi göğün yanından göç eden kuşlar gibi.
Bu çağı göremeyen gözlüklüler
Yüzyıllar içinde öldürülen sevdalara bağlı esirliğimiz
Gözlerindeki parıltıdan alıntı ansiklopediler.
Perili bir şiirsellik var senin gözlerinde...
Bugün sana benzeyen seni gördüm bir şiirde.
Bir ay meselesi gözlerin...
Derbeder eden derde dönüş yolunda.
Şair de söylemiş:
“Ben böyle güzel göz görmedim hayatımda”
Sıla vakti geldi gökkuşağı ile
Ve vuslat kuşları uçmakta şehrin üstünde.
Hayat dünü kaçıranlara teselli hediyesi bile vermemesi ile ünlüdür.
Mahalle sen kokarken deniz çağırır beni.
Nasıl sevmesin maviyi insan?
Hayat, mecburi monarşive sihirli tek bir kadının elleridir sana dokunan.
Kader gizdir.
Sen ve iki şehrin hikayesinde.
Sigara paketim ıslanmış adresi olmayan zamanın yağmurlarında...
Bugün sana benzeyen seni gördüm bir şiirde.
Ali Gürkaş
Kayıt Tarihi : 6.7.2017 16:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!