Periler indi yüksekten.
Haber var yüce mabetten.
Gecenin zifirinde parladı odam.
Tel kirpikli peri fısıldadı kulağıma.
"boynuna zebaniler çekecek urgan,
Kuruş kuruş fidyeni ödeyeceksin ya da"
Zaten hep bu vakitte
İniyor perili ışıklar.
Yaptıptıkları ne?
Uykuma mı kasıtları var?
Ötekinin acısı,
Hünüz geçmeden daha,
Derin derin ciğerimi,
Yeniden dağlıyorlar.
Ve yeniden doğruluyorum yatakta.
Ve yeniden sarsılıyorum tüm vücudumla.
Bir özlem çekiyorum gurbet kokulu.
"Saat kaç?" deseler, hep ona doğru.
Ah periler yine gösterdiniz cellatlara yolumu.
Yine istavroz çıkarmalıyım,
Bukağılar sıkarken boynumu.
Bu cürmü temizleyecek kırbacın boyunu.
Uzattılarda aştı, Frenk boyunu.
Bir dudağı vardı ki zebanilerin
Aman o neydi?
Alnına kadar kalkmış
Alt dudağı öyle ki
karnına kadar sarkmış.
Çıktı ki ağzından bir sayha.
Yer gök sallandı anında.
Bir fırladı kırbaç, göğü yardı geldi.
Şimşekler çaktı, sırtımda sanki.
Ağladım, acıya değil...
Günahıma ağladım.
Ben onu nasıl unuttum?
Şimdi hatırladım.
Kapandım affıma yalvardım.
Yağmur damladı suyla ıslandım.
Ve arındım ben bu gece.
Periler indi gökten ince ince.
Sıvazladılar yaramı yıkadılar güzelce.
Arındım ben bu gece
Sonra bir bir terk ettiler rüyamı.
Duruldu sükunet, fırtınalı dünyamı.
İyi bilir karanlıklar, serin balkonlar;
Benim bu fırtınam, göz yaşlarımı.
Gözlerimi kapatıp ağladım hep.
Bekledim eli değer mi diye
Yanaklarım neme doydu artık
Kurudu dudaklarımla birlilte
Benim, benim sevdiceğim.
Yalancı görsellerle sevineceğim.
Bu nisyanı affet.
Ömrümce seni seveceğim.
Çıkacağım bir gün kuzey dağlarına.
Sırtım kambur bağlamıştır.
Çay kokuları dolacak burnuma.
Ne gam artık sen yanımdasındır.
Buluruz bir birimizi bakışlarımızla.
Sonra el ele tutar,
Gideriz çocukluğumuza.
Sonra güneş batar,
Ayırır elimizi.
Bir hafta sonra,
Alırsın haberimi.
Bir daha unutmamak üzere,
Son kez hatırlarım seni.
Çayını koy müjdila,
Bekle beni.
17nisan2020
Ahmet Mahmut HakverdiKayıt Tarihi : 14.1.2021 20:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Müjdila tabiri için birşeyler yazmalıyım sanırım; bu tabir 2016 yılı bir gece yarısı hiçbir yerde paylaşmadığım bir şiirde kullandığım bir tabir idi. bu tabiri ben uydurdum sevdiğim kadının adının türkçe karşılığı ve kalp sözcüğünün farşça karşılığının birbirine karışmış hali idi (müjde-dila) şimdilerde çok kullanmasamda sanırım benim imzam olabilecek bir şey umarım şiirimde kendinizden bir şeyler bulmuşsunuzdur okuyan herkese teşekkür ediyorum.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!