Yüreğim kırgın, gidişine deil
İnanmayışına
Yüreğim yaralı, gidişine deil
Anlamayışına
Bir İstanbul sabahında
Martıların uçuşunu seyretim
Senin gönlümden uçtuğun gibi
Sensiz sedasız uçtular
Ekmek attım onlara
Geri geldiler
Güz yapraklarıydı yüzümün rengi,
Bir bakışta saklamıştım yanan kalbimi
Yarım kalan yanıma döktüm içimi,
Eskiye benzettim gözlerimdeki duruk gülüşü
Anılarda buldum arındırdığım seni…
Yine sensiz bir sabah,
Yine sıcaklığına hasret kalmış boş bir yatak
İçime çekiyorum kalan son kokunu
Dalıyorum uzaklara
Her şey seni hatırlatıyor
Hoyrat esen rüzgar
Kaybolmuşum hayallerin özleminde
Yüreğimi nereye koysam orda hüznüm bulur beni
Koca bir ömrü tükettim gözlerinde
Sen görmez oldun yitip bittiğimi
Savruldum yokluklarda
Yalnızlığıma kader dedim
Yasaklarla bezenmiş bir aşk hikayesi bu,
İmkansızlıklara göğüs germiş bir özlem bu,
Sıra dağlara karşı çıkmış bir hasret bu,
Yüreğimizde sevda ateşi
Gözlerimizde aşk tutkusu
Hüznüm girdi penceremden
Ardından…
Yağan yağmur eşlik etti gözyaşlarıma
Radyoda çalan şarkı da acıma ortak oluyo
“Sen de gitme Sevdiğim”
Bu gece her şey acıyla dolu
Hasretinle ne prangalar eksilttim yıllarca
Bir seni eksiltemedim yüreğimden
Ne fırtalar kopardım içimden
Sırf seni atmamak için gönlümden
Bir seni öldüremedim zavallı kalbimden
Bir seni sevdim ömrüm boyunca
Ne çok sevmişim seni
Kör olmuşum
Sevmediğini görememişim
Ne çok sahiplenmişim seni
Duymaz olmuşum
Benim için guzel sözler söylemediğini
Yüreğime vuran dalgalar
Beni sana sürüklüyor
Derinliklerin çıkmazından
Her defasında
Kendimi kurtaramıyorum
Yüreğinden….
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!