Yeşil kapının önünde,ellerini kavuşturmuş baharı bekliyordu Perikızı ve penceresinde, ölümüne susayıp güneşi bekleyen kardelenler.
Bu yerden aldığı, şu yere koyduğu düşlerinde, ayaz zamanların ürpertisini saklıyordu ve ayasına konulmuş bir öpücükle vedaların en ağırına direniyordu.
ölümün iyiliği, ekmek arasına koyduğu düşlerinde, yaşamın ardı, şekersiz içtiği çayda. Belki de, bir belki de...Düşlediği güneş belki başka bir belki de.
Savaşın kapı eşiğinde yere serpilmiş barışı topluyordu Perikızı. Binlerce yaşayanı gördükçe daha sımsıkı sarılıyordu ölüme. En güzel canlıların en az yaşamları gibi... Kelebekleri topluyordu ve kırlangıçları ve üç noktaları...
Kışın ortasında baharı bekliyordu Perikızı. Bilmezdi ki baharı taşıdığını. Gülünce hayat, suyunu alan bir papatya, ağlayınca; ölüm, iğne yapraklı bir orman.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta