Perdeleri Aralasak mı Gayrı?

Rabbim koca evreni nakış nakış süslerken,
Perde inmiş gözleri aralasak mı gayrı,
Gündüzü ayrı ahenk, geceyi de puslarken,
Uyku ayrı bir nimet, sıralasak mı gayrı.

Okyanuslar içinde bin bir canlı yaşıyor,
Balıkların şekline akıl îzan şaşıyor,
Canlı cansız mahlukat hepsi Hakk’a koşuyor,
Hava, kara ne varsa turalasak mı gayrı.

Kar tanesi düşerken seyrettin mi hiç göğü?
Çarpışmazlarmış asla, fark etmez azı çoğu,
Bilim gerçek Hakk bâki, takma sen varı yoğu,
Batıl olan ne varsa kürelesek mi gayrı.

Ormanlar ayrı cümbüş, yeryüzü ayrı cennet,
Seyrine doyum olmaz hepsi gerçek hepsi net,
Yabanisi evcili olsun mu sana senet?
Aklı kıt gelenlere kiralasak mı gayrı.

Gelmiş geçmiş ne varsa hepsi mevcutken onda,
Deneme yanılmayla buluyoruz sonunda,
Hedef insanlık ise ne zarar var ki bunda?
Kur-an’ın ışığıyla çıralasak mı gayrı..

Gerçekleri gözardı etmek kolay geliyor,
Zaman geçip gidiyor hayat böyle soluyor,
Perde aralanınca insan çok geç kalıyor.
Mühürlenmiş kalpleri yaralasak mı gayrı.

gelin
17. Haziran.2008 / Kırşehir

Şu üç günlük dünyada bu ne tûli emeldi
Ruh Rahmana döndükçe nefis şerre yöneldi.
Ne dünya hayır gördü, ne alın yere geldi
Boş gitmesin şu defter karalasak mı gayri? - Ekrem Yalbuz (Âşık Cinasi)

Yüzeysel bakan sanır, aslınız veli sizin
İçine giren görür soyunuz deli sizin
İbadet göre benlik gönlünüz ölü sizin
Gönülsüz yamukluğu paralasak mı gayri....... Zülfikar Yapar Kaleli

Gece gündüz daima Allah adın anmayan
İlim irfan aşkıyla ömür boyu yanmayan
Binlerce ibret görüp hala akıllanmayan
Günahkâr gönülleri paralasak mı gayrı? ...... Burhaneddin AKDAĞ