Bir şeyler oynadı yerinden
Bir kaplumbağa kabuğunu terk etti
Bir yılan derisini
1.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Akıllıca yazılmış ikilem. Perde ve oyun. Kabuk ve kaplumbağa. Hayat ve gerçekler. Erkek ve kadın...
Şairler'e...
başkaları ne düşünür,ne hisseder ama benim aklıma,kalbime düşenler ;
...şair şiirini yazar..okur..sonra,isterse ortaya koyar...
Şair; önce şiirini kendisi için yazar..ilk kendisi okur elbette işin doğası gereği..
buraya kadar şairin kendine aittir şiir..
ortaya koyduğunda ve kendinden sonraki..sonrakiler okuduğunda ...artık şiir, şairin olmaktan çıkmıştır..okuyucusunu şair, ONURlandırmıştır şiirini okutmakla...
çoğalır şiir, okuyanların zihinlerinde farklı düşüncelerce..
şair bilir önce ,ne yazdığını..ne anlattığını..
ancak çoğaldıkca okuyanlar tarafından.. okuyan anlamlandırır..var olan simgeler dışında..
zaten ne tam olarak kesindir ki 'işte bu ' dedirtecek yalınlıkta..
şairden beklememeli..elini kalbine koydurup yemin etmesini ..
illa kural deniliyorsa ..
kural; parantezin içini, 'okuyan dolduracak' ...
okuyan, 'kendisi kadar anlar'...
o bakımdan kızmamalı yada kırılmamalı şair..
hayır bu değil..bu değil diye diretmemeli..
üzülmemeli şair,
okuyan şiiri 'kendince' anlamışsa...
sanatın yasası bu belkide..1-yaratan,2-yaratılan,3-yapılandıran..yani tanık..yani okuyucu...
üçleme..eylem birliği ..
üçüncünün ne çıkarsa bahtına olduğu...
anlaşılmamış olma üzülmesinin yanı sıra..yapılan aşağılamalara..alaylara kızıyorsa şair..
ona da HAYYAM'ın rubailerinden ..hatırladığım kadarıyla;
Üzülme ! vardır bir hayır sana kötü demelerinde ...
devamını yazmıyorum..devamı aslında tam da 'herkes' için ..
müthiş akıl oyunlu ..Hayyam'a yakışır incelikte...iki ucu keskin bıçak..
dokunan ağır kanar...
onu buraya yazarsam benim de kastımı aşar..
'yöntem' yaralamak olmamalı derken..
bilen bilir zaten..merak eden, biraz yorulup arar ...
hem siz yola çıkarken herkes için mi şiir yazdınız !
herkese şiir yazmamalısınız..herkes sevmemeli sizi..
siz.. şerbetçi olmak istemezsiniz...
okuyucu içinde; her şair, sizin şairiniz..her şiir, sizin olsun istememelisiniz..
siz de..şerbetlenmek istemezsiniz ...
C.Baudelaire'in Albatros'undan dizeler aydınlatsın...
şairin,şiir dostunun yolunu...
kim bilir ! belkide..cennete giden yollardandır o yol...
'Ozan, ey bulutlardan toprağa sürgün ece,
Oklara göğüs geren, dostu fırtınaların,
Yuhlarlar yeryüzünde, seni de, gündüz gece
Uçmana engel olur, ağır dev kanatların'
Selâm ve Sevgilerimle kutluyor ,seni çok öpüyorum ..
Daha önce de 'Can Çizer' şiiri bu şairin, 05.032009 tarihind 'Günün Şiiri seçilmiş ve puan ortalaması 3.3 olmuş; sevgili Seçici Kurul'umuz sağ olsun, bir yıl bile dolmadan, şairin bu defa bu ucube şiirini, Günün Şiiri olarak seçmiş. Anlamadığım bir şey var, ya bunca insan şiirden anlamıyor, ya da Serçici Kurul'da bir arıza var.
Kardeşim, bu şiirde bugün aldığı puan 1.0. Yani Seçici Kurul'un bize bu tür şiirleri empoze etmesine bir anlam veremiyorum artık.
Günün şiir köşesine indi perde.
Sayın kurul şiir nerede....?
Bir şiirin altına yirmi adet yorum yazılıyor ise bu şiirin çok başarılı olduğunun göstergesidir herhalde.
Bazen insan ne oldum ,ne olacağım,neredeyim diye hayıflanır ise onlara hollywood starlarının verdiği partilerinin filimlerini izlemelerini tavsiye ederim.
Saygılarımla....
kadının çocuğun yılanın ve kaplumbağanın şiiri
hepsi adamdan şikayetçi
her birinin bir de romanı var aslında ama sahne dar hayat acı
ve yaranın yerini gösteriyor sadece merhem olmuyor
yaraya şiir ve sevda ikiside yalancı
bu şiirde şair kendi kendine tanıklık ediyor
Bir kin, bir nefret; hasede dönüşen bir sitem..
En çok sahibini yaralayan duygular var şiirde. Şiirin adı ve bir yerlerde geçen 'perde' kavramı, bir sahne oyunundan ziyade bir örtme eylemine işaret eder gibi. Şair kinini ve nefretini örtme derdinde bir oyunla..
Mülhem dizelerin yanısıra biraz da kurgu. Daha güzel olabilirdi.
Şiirn başında ve sonunda dolanan kaplumbağa ise sırrı şairde kalan bir telmihtir.. bence ama:)
İstanbul'da Vefa
Ankara'da Akman bozası
pişti ensemde
yılanın derisini terk etmesi mümkündür
ama gel gör ki, kaplumbağa kabuğunu terk edemez
bu noktada bir anatomi cehaleti var gibi
imge savunmasına girilmesin sakın
zira aynı kaplumbağa şiirin sonunda tekrar karşımıza çıkıyor :)
okudukça derinleşiyor şiir;ben öyle algıladım...
derinlerde gümlemeye hazır bir mekan
üstünde taş yığınları ve gökyüzü....
mavine kara süreyim,sürmelen...
sana geçsin bendeki sızı...
sızı/lan langerler dolusu kaplan
kapıma kapı/lan taş ol sen
bir de kaplumbağama binen tavşan...
uzasın
kuyruğundaki kordela
kırmızı!.....
:)))))))
evet,ben de teşekkür ediyorum şiir için kurula...
ve de kutluyorum Duman'ı; sevgiyle.....
'Çok zorlama bir şiirin ölümcül kan kayıbı...' demiş Yanıltan Işıklar. Doğru galiba.
Ama hakkını da vermek istiyorum: Uçurumdan düşmemiş olsaydı varabilirdi de...
Bu arada son mısrada 'Oynandı' sehven mi, bilerek, isteyerek mi yazılmış, emin olamadım.
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta