Girince kapısından Pera Palas’ın
Yaşanır
Yudum yudum bir tarih
Kralların
Beylerin
Entrikaların diyarında
Canlanır olayların her biri
Zengibar sultanı’ndan
İran şahına
İngiliz kralından
Hint generaline
Yüzlerce sima geçer gözünüzün önünden
Rüya gibi
Girince kapısından Pera Palas’ın
Güzellikleri karşılar sanki güzellerin
Canlanır gözünüzde
Begüm Sultan
Marie Belle
Gabor
Jacqueline
Her biri
Masal perileri gibi
Girince kapısından Pera Palas’ın
Gözünüze takılır ilkin
Baha biçilmez antikaları
Unutmadan ustasının alın terini
Yorgunluğunu koynunda saklayıp
Bekler
Salon köşelerinde mahzun
Bir sırrı gizler gibi
Girince kapısından Pera Palas’ın
Yüzlerce düğün belirir gözünüzde
Yüzlerce mutluluğa ermiş gelin
Uçarak dolaşır sanki
Pera salonlarında
Güvercin gibi
Girince kapısından Pera Palas’ın
Atatürk odasına gider adımlarınız saygıyla
Kurtuluş Savaşı geçer gözünüzden
Cumhuriyetin ilk yılları geçer
Tarihin yeniden yazılışı gibi
Girince kapısından Pera Palas’ın
Bir hisse kapılırsınız
Büyülü havasında etrafın
Hayal görürsünüz sanki
Agatha Christie’nin meşhur
411 numaralı odasında
Kaybolan anahtarı bulmuş gibi
Kayıt Tarihi : 5.8.2014 07:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!