yokuş oluyor harfler
alıp getiriyor kelimeler uçurumları
buluttan köprüler gelip geçerken
göz göze geliyorum üşüyen hayallerle
kağıt toplayan çocukların ellerinde
kağıtlar mahçup
ağzını yağmur açmıyor gökyüzünün
ömür sokağında gerili çamaşır tellerinde
geçmiş zaman fotoğrafları yorgun
dikenli hatıralar vagon dolusu yük
gideceği yeri olmayana ağır geliyor duraklar
cebimden çıkardığım sözlerle
sessizce içime damlayan kan
demir soğuğunda titriyor bakışlar
ölüm ve hayat giriyor koluma
beşonların yüzünde çakılı çiviler
karanlık kumaştan çekili perdeler
ellerini vurarak gülüyor hayat
gülmekten yaşlanan gözlerde ölüyorum
bulutlar gözlüyorum tövbe yağmurlarında
elinde iğne iplik yüzünde tebessüm
pişmanlık çıkıp geliyor günahlarıma
kışın elleriyle kefenlediği ağaçlar
hıçkırıyor tabuta pencere konulmadığından
rutubet yeşiline benzeyen bahçem
nemi soruyor sarı çiçeğe
kendine yetmeyen sokak lambaları
hırkan diyip yutkunuyor günahlarıma
aşka geliyor toprak huzurunda kürekler
kum tanelerinde sırlı basamaklar
aralıyor kabir kapısını
ey alnımı öpen yer ve kelebek rengi
ben gurbeti içimde taşıyorum
gözlerimle susup
biraz daha ölüm kokuyorum
Kayıt Tarihi : 26.7.2024 16:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!